Romanların diliyle Sultan İkinci Abdülhamid

33 yıllık uzunca bir iktidarın sonunda devrilen Sultan Abdülhamid, bugün dahi Türk edebiyatının en önemli figürlerindendir. Kimi yazarlar Sultan Abdülhamid'i sert bir şekilde eleştirirken kimisi de dönemi kendi koşulları ve gerçekleri içerisinde ele alır

KÜLTÜR SANAT 29.05.2022, 09:35
Romanların diliyle Sultan İkinci Abdülhamid

Türk siyasetinde Sultan Abdülhamid'in şahsında başlayan tartışmalar devrin en kudretli Sultanlarından birisine olan alakayı hayli artırdı.

Hemen hemen herkesin İkinci Abdülhamid hakkında kanaati ve hissiyatı olması, Padişah'ın 33 yıllık iktidarındaki icraatlarının etkisinin bugün dahi devam ettiğini gösteriyor.

Bu fırsattan istifade okuyucunun padişahı daha yakından tanıması adına başlattığımız yazı serisini bugün Türk edebiyatının büyük roman muharrirlerinin eserlerindeki Sultan Abdülhamid portelerine ayırıyoruz. 

Türk romanında Nahid Sırrı Örik, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kemal Tahir, Mithat Cemal Kuntay, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Abdülhak Şinasi Hisar gibi sayısız isim Sultan Abdülhamid'in kişiliğini ve icraatlarını eserlerine taşımıştır.

Bahsi geçen müelliflerin eserlerinden hareketle Türk edebiyatının Sultan Abdülhamid'i nasıl ele aldığını mercek altına alacağız.

Adı geçen yazarlardan kısa pasajlarla Sultan Abdülhamid'e müspet ve menfi manada yaklaşan yazarların tutumları değerlendirilecektir.

Mithat Cemal Kuntay ve Sultan Abdülhamid

Mithat Cemal Kuntay, "Üç İstanbul" isimli eserinde Sultan Abdülhamid hakkında ilginç betimlemelerde bulunur. 

Eserde ilk dikkati çeken detay, Sultanın Meşrutiyet'i ilan ettikten hemen sonra Yıldız'a yüklenen anlam oluyor:

Yıldız dağının tepesinde kızıl ve kara sakalı yere sürünerek eğilen adam kadit avuçlarıyla beldenin sokaklarına balya balya karanlık yuvarlıyor. İkinci Abdülhamit‘in gözleri gecenin karanlığına karışarak 33 senenin dibinden 10 Temmuz‘a bakıyor.
 

Mithat Cemal Kuntay.jpg

Mithat Cemal Kuntay 

Mithat Cemal Kuntay'ın "Abdülhamit‘i Burnu Kurtardı" başlığını taşıyan bölümde ise Sultan'ın evhamlı yönünü sert bir şekilde eleştirir:

Senin deli İbrahim'in torunu meğer ne saçma adammış. Hükümdar tarafı hiç yok. Evde oturmak için doğan adamı tesadüf sarayda oturtmuş. Hükümdar ailesinden gelmeseydi tapuda mukayyit olurdu.

Sonra o ne hükümetmiş, bütçesi yok, maliye nazırı var; donanması yok, amiralleri var. Fakat Allah‘a şükredelim ki, onun büyük olmaya merakı yoktu; sahne adamı değildi; Almanya İmparatoru gibi aktörlüğe kalkışaydı halimiz haraptı. 

Dağıstanlı Hoca: - Onun mevhum bir büyüklüğe bile tahammülü olamazdı. Suikast kurşununun hedef dairesi büyür diye korkardı!
 

Üç İstanbul.jpg

Kuntay, aynı romanın ilerleyen sayfalarında Sultan Abdülhamid'in akli dengesini Ali Suavi'nin bozduğu iddiasında bulunur:

İmdi Abdülhamit‘i konuşuyorlardı; 

Şair Raif:  Ona ne zamana kadar katlanacağız? Ne zamana kadar? Hangi günahımızın cezasını çekiyoruz? diyordu.

Raif Abdülhamid‘in adını ağzına almazdı. Abdülhamit O idi. 

Adnan: O ceza, meza değil; deli! Zırdeli! Onu delirten de Ali Suavi oldu.

Halide Edip Adıvar ve Sultan Abdülhamid

Türk edebiyatının en büyük kadın muharrirlerinden olan Halide Edip Adıvar, "Sinekli Bakkal" eserinde Sultan Abdülhamid figürünü karakterleri üzerinden konuşturur.
 

Halide Edip Adıvar.jpg

Halide Edip Adıvar 

Halide Edip Adıvar, Sultan Abdülhamid'in ahlaksız insanların yanında kendisini güvende hissetmesi nedeniyle yolsuzluk, adaletsizlik ve sayısız entrikanın meydana geldiğini karakterlerine söyletir:

Bu çeşit bir adamın ikinci mabeyinci olması, hem de padişahın teveccüh ve emniyetini haiz olması, göründüğü kadar izahı müşkül bir mesele değildi. O, içtimaî nizamı, tıpkı tabiatın düzeni gibi değişmez ve mutlak telakki ederdi. Padişah, ona göre, içtimaî ve siyasî nizamın bir mümessiliydi.

Padişah terbiyeli adamdı. Sesini yükseltmez, kimseye dürüst muamele etmez, hatta en muzlim cinayetleri bile mütebessim ve terbiyeli bir havada hazırlardı. Terbiye eksikliğini, günahların en affedilmezi addeden ikinci mabeyinci, efendisinin bu çirkin feci tarafını görmemezliğe gelirdi. İktidar sahiplerinin rekabet entrikaları, haddi aşan hırsızlıkları, memleketi soyup soğana çeviren, apaşikar alınan ve satılan imtiyaz rezaletleri, rüşvetler, pazarlıklar…

Bunların hepsine o mevsimlerin muayyen fırtınaları gibi bakardı. Nasıl o, şimşek çakıp, gök gürlediği zaman perdeleri indirir, ince parmaklarını kulaklarına tıkarsa, bu manevî kasırgalar ve musibetler etrafında eserken, dimağının kulaklarını tıkayan iki manevî parmağı vardı. 

Padişah ancak böyle ihtirassız bir adamın yanında kendini emniyette, suikasttan masun hissediyordu.
 

Sinekli Bakkal.jpg

Refik Halit Karay ve Sultan Abdülhamid

Cumhuriyet döneminde sürgüne gönderilen yazarlardan birisi olan Refik Halit Karay'da Sultan İkinci Abdülhamid'i edebi eserlerinde sert bir şekilde eleştiren yazarların başında gelir.
 

İstanbul'un Bir Yüzü.jpg

"İstanbul'un Bir Yüzü" romanında Sultan Abdülhamid'in evhamlı yönünü ve liyakatsiz kişileri sadarete getirmesini uzun uzadıya eleştirir:

- Ne talâkat, ne kalem, ne zekâ! Memlekete büyük iyilikleri olacak, devleti kurtaracaklar, milleti ıslah edecekler, vicdanlı, irfanlı, yaman adamlar! diye metheder, gezerdi.

Hattâ devr-i sabıka atar, tutar, eski Padişah'a kızar, neden bu parlak zekâlardan, bu lekesiz nâsiyelerden istifade etmedi de hükümeti cahiller, hırsızlar, uşaklar elinde bıraktı diye ağzına geleni söylerdi. Hoş o zaman - uzaktan uzağa - ben de bu fikirde idim ya. Lâkin Ihsan Bey parasız tellâlları kesilmişti.
 

Refik Halit Karay.jpg

Refik Halit Karay 

Karay, "İstanbul'un Bir Yüzü" eserinde bu kez jurnalciliği hedef alır:

Bir baba ve oğul: Sarayın en girgin, İstanbul'un en kirli hafiyelerinden biri, Ahmet Bey, Settar Efendizade… Ailesi cihetinden çok mutebermiş, çok asil imiş; bütün halk babasını, dedesini, ecdadını hatırlayarak, hanedanlıklarını yâdederek, memlekete olan hizmetlerini sayıp dökerek bu âdi, erzel evlâda lânet okuyorlar, «geberip gitse de familyanın namusu kurtulsa!» diye dua ediyorlar.

Fakat o, gün geçtikçe şımarıp haşarılaşarak rezaleti arttırıyor; iftiralar, tehditler, bahanelerle rasgeleni sokuyor, zehirliyor, yakıyor, burnunu sokmadığı yer, canını yakmadığı adam bırakmıyor, ömrü zaten gündüzleri Yıldız‘da metinfezan odalarında dalkavuklukla, geceleri Beyoğlu sefahathanelerinde rezaletle geçiyor, Sakallı Mehmet Paşa‘dan Hasan Paşa‘ya, Fehim‘den Faik‘e uğrayarak bıraktığı jurnalleri ekseriya, hikâye yazar gibi, yolda düşünüp uydurarak muhayyelesinden çıkarıyor.

Reşat Nuri Güntekin ve Sultan Abdülhamid

Sultan Abdülhamid dönemindeki tuhaf uygulamalara dikkat çeken Reşat Nuri Güntekin de Sultan İkinci Abdülhamid'in evhamına odaklanır.
 

Reşat Nuri Güntekin.jpg

Reşat Nuri Güntekin 

Sultan, döneminde tehlikeli bulduğu bazı şahsiyetlerin ismini yasaklamıştı.

Ali Suavi, Namık Kemal ve tahtı devraldığı Sultan Beşinci Murat bunlardan bazılarıydı.
 

Gizli El.jpg

Reşat Nuri Güntekin bu durumu "Gizli El" romanında adı "Namık Murat" olan karakter üzerinden bu uygulamayı istihza eder:- Adaşının şiirlerini de okur musun? 

- Adaşım kim efendim? 

- Adaşının kim olduğunu bilmiyor musun, hem Kemal, hem Murat Bey? Sen galiba bera-yı maslahat adaşını tanımamazlıktan geliyorsun… Ceza reisi yanımızda değil… Şimdi biraz bir şeyler konuşabiliriz…

- !!!???

- Adaşını kim olduğunu sahiden bilmiyor musun? Mesela: ‹‹Feminin rengi aksedip tenine Yeni açmış güle misal olmuş›› nevʿinden bir lakırdı işitmedin mi sen? 

- Hayır efendim…

- Adaşın ok gibi yüreğe işleyen şiirler yazardı. O da senin gibi genç yaşında gurbet yollarına düşmüştü. Buralara yakın adalarda, Kıbrıs‘ta, Sakız‘da, Midilli‘de oturmuştu… 

- Ah, o senin adaşın çocuğum… O, şu kehkeşanlar arasında dolaşırken nasılsa ayağı kayarak aramıza düşmüş bir mahlûka benzerdi. Kim olduğunu sakın sorma… Söyleyemem… Bilhassa bir kaymakam sıfatıyla adını ağzıma alamam. Kemal Murat Bey çocuğum… Sana bol bol şiirlerini okurum. Fakat adını zinhar benden öğrenemeyeceksin…

Nihayet gülümseyerek: -Namık Kemal Bey değil mi efendim? dedim. O kadarını biliyorum zaten… Kaymakam, korktu ve beni adeta azarladı.

 - O ne kelime o? Ne geziyor ağzında öyle şeyler?... İşitmiş olmayayım ben… Bu korku ciddiydi. O kadar ciddi ki, adamcağızın neşesi kaçtı ve artık şiir okuyamadı.


Abdülhak Şinasi Hisar ve Sultan Abdülhamid

Abdülhak Şinasi Hisar da eserlerinde Sultan Abdülhamid'i önemli bir figür olarak kullanır.

Yazar, padişahın çoğunlukla menfi uygulamalarını ele alarak dönem eleştirisinde bulunur.
 

Abdülhak Şinasi Hisar.jpg

Abdülhak Şinasi Hisar

"Çamlıca'daki Eniştemiz" romanında Sultan Abdülhamid döneminde matbuata yönelik sansürü hedef alır:

Ve biraz gariptir ki buluttan nem kapan o zamanki sansür bu cinayetler ve tesadüflerden ahkâm çıkararak hafiyelik etmez de zülfüyârı kuşkulandırmaz ve bu karmakarışık ve bulaşık âlemi kendi haline bırakırdı.
 

Çamlıca'daki Eniştemiz.jpg

33 yıllık uzunca bir iktidarın sonunda devrilen Sultan Abdülhamid, bugün dahi Türk edebiyatının en önemli figürlerinden birisidir.

Kimi yazarlar Sultan Abdülhamid'i sert bir şekilde eleştirirken kimisi de dönemi kendi koşulları ve gerçekleri içerisinde ele alır.

Liste uzun ancak yerimiz sınırlı. Değerli okuyucularımıza Ahmet Hamdi Tanpınar ve Kemal Tahir'in dönemi ele alan romanlarını da iştiyakla tavsiye ederiz.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
15
açık
Günün Anketi Tümü
Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?
Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?
Namaz Vakti 30 Nisan 2024
İmsak 04:18
Güneş 05:56
Öğle 13:06
İkindi 16:57
Akşam 20:06
Yatsı 21:38
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14