Medeniyetin Hafızası: Amida ve Diyarbakır/2

Amida Sarayı ve Daralı Meryem: Kayboluşun Hafızasına Yazılan Son Kraliçe Surların gölgesinde bir güvercin, kanadını geçmişe sürer; Sislerden ve seslerden yapılmış zamanlardan geçerseniz…

KÜLTÜR SANAT 27.11.2025, 09:56 27.11.2025, 10:00
Medeniyetin Hafızası: Amida ve Diyarbakır/2

Zaman, kimileyin şehirlerin hafızasında şarkılar bırakır; o şarkılar her söylendiğinde bir tarih kendini hatırlatır. Diyarbakır’ın taşlarında zaman hep aynı ritimde atar: ağır, sabırlı, sarsılmaz. Ve bu ritmin en eski yankısı İçkale’nin içindeki o kadim tepenin — Amida Höyüğü’nün — rüzgârında duyulur. Surların gölgesinde yükselen Amida Sarayı, bir kraliyet mekânı olduğu kadar; aynı zamanda bir uygarlık belleğinin, bir şehrin sonsuz hafızasının taşlara işlenmiş biçimidir. Bu sarayın duvarlarına dokunan her el, binlerce yılın suskunluğunu, dönemlerin çatallanan hikâyelerini hisseder.

Bu hikâyelerin en kırılgan, en hüzünlü olanı ise Daralı Meryem’in hikâyesidir. Diyarbakır’ın “son kraliçesi”, Dara kralının yeğeni, siyah bazalt duvarlara işlenmiş bir zarafet çizgisi gibi şehirde dolaşan bir hatıradır o. Ne tam olarak tarihin kesin satırlarında yer alır, ne de tamamen masalların buğulu perdesine aittir. Onun hikâyesi, Diyarbakır’ın hafızası gibi hem gerçektir hem gölgeli; hem dokunulabilir hem sisli.

Diyarbakır’ın yazgısı her zaman taşın altında saklıdır. Surlar, göğe yükselen bir iradenin ifadesiyse, yeraltı tünelleri de şehrin fısıltılarının tutulduğu gizli bir bellektir. Ve bu belleğin en derin odasında, yüzyıllardır yankılanan tek bir hikâye vardır: Daralı Meryem’in kaçışı.

Amida Sarayı’nın Gölgesinde Büyüyen Kraliçe

Yılın hangi mevsiminde doğduğunu kimse bilmez Meryem’in. Fakat anlatılar der ki: Amida Sarayı’nın avlularında dolaşan ilk ışık, günün sabahına değil; onun yüzüne vurmuştu. Güneş ve Dicleye yazılı bir kaderi vardı. Mozaiklerdeki çiçek desenleri gibi narin, Artuklu ustalarının yaptığı geometriler kadar düzenli bir zihinle yetiştirilmişti. Kendisine “Daralı Meryem” denmesi boşuna değildi; Dârâ’nın kızıl taşlı kalelerinin kültürünü, uçsuz bucaksız ovanın ışıklarınıDiyarbakır’ın siyah taş diline taşıyan bir halkaydı o.Gülümseyişin ve ağlayışın tarihi gibi; gökkuşağını beline dolayan bu şehrin hep bir gizemi vardır tarihte. Âdem’den emanet hatırlarla hâlâ büyümeye devam ediyor…

Sarayın kuzeye bakan terasında, güneş Dicle’nin sularına vurmadan önce uyanır; her sabah şehrin üzerine çöken o kadim sessizliği dinlermiş. Çünkü ona göre kralların, kraliçelerin gerçek dili buydu: Sessizlik. Sessizliğin içinden şehrin nabzını duyar, halkın sıkıntılarını, pazar yerinin şen gürültüsünü, sur kapılarından içeri giren kervanların uğultusunu… Meryem hiç konuşmasa bile şehir onunla konuşurdu. Şehir bütün dilleriyle konuşurdu, Babil Kulesinden kalma bir edayla. Diller bahçesi Diyarbekir, gönüllerin de bahçesiydi.

Kalenin Kaderi: Zamanın Çatladığı Yer

O gün yaklaştığında Diyarbakır’ın taşlarında bir acelecilik vardı. Kuşatma başlamadan önce, rüzgâr bile farklı esmeye başlamıştı sanki. Meryem, şehrin kadınlarıyla birlikte Amida Sarayı’nın üst avlusunda nöbet tutar gibi dolaşırken, içindeki sarsılmaz bağlılık gözlerinden okunuyordu. Bu şehir tarih boyunca büyük kuşatmalar görmüştü, ama hep kendi gölgesini korumuş, belleğini hatırlatmıştı. Şehrin üzerinde gizemli bir gücün kanatları vardı ve şehrin koruyucusuydu rivayetlere göre.

O günlerde herkes bir kahraman beklemişti; o ise yalnızca şehri anlamaya çalışıyordu. Çünkü bir kraliçe için savaşın en ağır yükü, kayıplar değil; şehri koruma sorumluluğuydu.Herkesin bu şehre dair hayalleri vardı, her gelen şehre kendi gümüş yüzüğünü takmak istiyordu, saçlarını taramak istiyordu Hevsel’in. Ayrıca şehir bilgeydi, tecrübeliydi, heybetliydi,  cesurdu… Nice çağları, zamanın en kırılgan tarihine tanıklık yapmıştı, ama hep ayaktaydı ve buradaydı işte.

Meryem surlara çıkıp Dicle’yi seyrettiğinde, kendi kaderinin de o nehir gibi aktığını anlardı: Bazen geniş, bazen dar; bazen berrak, bazen bulanık… Ama hep akmak zorunda.Güvercinler, cümle kuşlar hep bu şehrin üstünde uçmayı bir ayinle ilgili olarak tekrarlardı.

Kalenin kapıları açıldığında, Amida Sarayı’nın kapıları zorlandığında, sarayın mozaik avlusu Meryem’in çıplak ayak seslerini duydu. Rivayet edilir ki o gece Meryem, sarayın en yüksek penceresinden şehri seyrederken şöyle demiş:

“Taşın kalbi varsa bu şehrin kalbi en çok Karacadağ’dır,taştır; benimki de onunla birlikte çarpar.” Burada taşlar canlıdır ve nefes alış verişlerini duyarsınız. 

Bir Kraliçenin Kayboluşu

Fetih tamamlandığında halk şehre yeniden baktı. Gözleri saraya baktı. Fakat asıl kayıp, gürültünün durduğu o ilk anda yaşandı: Daralı Meryem ortadan kayboldu, sır oldu. Şehrin sakinleri, onun için efsaneler derlediler, şarkılar ağırladılar.

Kimi rivayet der ki, sarayın kuzeybatı odalarından birine çekildi; kimine göreyse Dicle’nin sularına karışıp şehri oradan korumaya devam etti. Bazıları ise onun İçkale’nin tünellerinden doğuya doğru yürüyerek kaybolduğunu anlatır.

Kraliçenin kayboluşu, bir gizemin, korunmanın işareti gibiydi. Çünkü şehir kaybedilse bile hafıza kaybedilmez. Meryem’in kayboluşunu kabul etmeyen Diyarbakırlılar, onu bir “koruyucu ruh” gibi yaşamaya devam etti. Sur diplerinde rüzgâr hışırdadığında, Amida Sarayı’nın avlularında yalnız bir ayak sesi duyulduğunda, insanların aklına hep o geldi: Şehrin son kraliçesi. Birçok kültür, birçok renk, birçok şarkı birbirine karıştı o günden sonra, bu şehir senfonisi o günden bu yana herkes için çalar; her dilin masalını anlatır. Dinler, inançlar, mezhepler hep yan yana yaşadılar, mabetleri, ibadethaneleri hep yan yana oldu. İlahi sesleri bir birine karıştı bütün zamanlarda. 

Ferman Salmış 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Günün Anketi Tümü
2025/2026 Şampiyonu Kim Olur Sizce ?
Namaz Vakti 05 Aralık 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9