Karacadağ Rüzgârı ve Şehrin Üzerini Örten Ezgiler​

Sabahtı, erkenden uyandım. Serin bir esinti var pencerede. Karacadağ rüzgârı diyorlar büyükler; sıcak bir ağustosun üzerini örten serin bir yorgan gibi. Güz mevsimi artık uzak değil; pastırma sıcaklarından sonra buralara Karacadağ serinliği çökecek, göçmen kuşlar yola koyulacak, göç yollarından katar katar şiir ve hüzün geçecek. Kalabalıkların arasından gökyüzüne bakıp, bulutları ve kuşları birlikte göreceğiz belki de. Elbette fırsat bulursak; çünkü kalabalıklar birer nehir gibi sizleri sürükler kendi gündemine.

KÜLTÜR SANAT 13.08.2024, 17:22 13.08.2024, 17:24
Karacadağ Rüzgârı ve Şehrin Üzerini Örten Ezgiler​

Güne, bazen kendi şarkımızla başlamalıyız, kendi hüznümüzle. Çünkü hayat denilen şey, tek kişilik bir maratonu hatırlatıyor çoğu kez; günün sonunda yalnızsınız. Herkes kendi ömrüne oturur, başkaları zaten “başkaları”dır. Onca sorunun sarmaladığı dünyamızda, konuşmaktan öte bir fiil yok. Suskunluk bile, bazen çokça şeyi anlatabilir. Çay bahçelerinde her akşamüstü her masanın kendince bir suskunluğu, kendince bir gündemi vardır. Bazen her gündem, bir diğerini teğet geçmenin aracıdır.

Bu yoğun karmaşanın içinde, soluklanmanın bir gereksinim olduğu açıktır. Dünyaya bir sabah “merhabası” hiç de fena olmaz bu nedenle. Gözlerime bir şiirden bir kesit ilişti:

Yağmurdan yapılmıştır bazı zamanlar.​

Özlersiniz.

Oluk oluk geçen mevsimleri,

Uzun havaları, uzun yolları…

Şimdi kimsesiz bir sokakta yürüyüp, 

Yüzüne düşen yağmur damlalarını kelimelere devretmenin zamanıdır.

Geçen Diyarbakır’a gelen Şair Dostum, kelimelerin gücüne hâlâ inanıyor; insanlar arasındaki temel sorunların çözümünde “konuşmanın” adeta bir “anahtar” olduğunu dile getiriyor. Konuşmasında bir büyü var; insanı kuşatıyor. Kelimelerin, hâlâ biricik seçenek olduğunu hatırlatıyor hepimize. Bu şehir; Yılmaz Odabaşı olmadan elbette hep eksik kalır, neredeyse bu şehrin kokusunu, kuşlarını, güvercinlerini, kim/sesiz/liğini, hüznünü onun dizeleriyle tanıdık. Şehre methiyeler dizmek yerine “şehrin kalbinden” konuştu hep. Şiiri de oradan geliyor, bazalt taşların arasından süzülerek birikiyor kirpiklerimizde. Sislerin içinde bir “Hevsel” gizemi, kokusu onca ayrılığın, kederin. Zamanın tuşlarına basarak dökülen kelimelerin büyüsüyle yazarak… Azalan dut ağaçlı bahçelerin hasretiyle… “Hoşça kal” ve “Merhaba” arası bir yolculuk değil mi zaten ömür.

Şiirden/ şehirden devam edelim; hatıralar gelir aklına insanın,şehrin sokaklarında yankılanan çocuk kahkahaları gelir. Bir zamanlar ayak bastığınız kaldırımlar, şimdi belki de kendi tarihiyle yüzleşiyor. Ağaçların altında geçen gölgeli öğleden sonraları, kuş cıvıltıları eşliğinde söylenen türküler, hepsi birer birer kendini yeniden hatırlıyor, hatırlatıyor. İnsan belleği, onu geçmişle şimdiki zaman arasında bir sarkaç gibi hareket ettiriyor. “Kendime” bir gömlek bakmaya gitmeliyim şimdi. Kollarını katlamalıyım eski zamanlardaki gibi. Bu, sıcaktan değilse, “yapacak işlerim var!” demeye geliyor mu hâlâ bilemiyorum.

Eskiden, geceleri yıldızlar daha parlak görünürdü. O zamanlarda dünya bu kadar kirlenmemişti, ovalar alabildiğinde yeşildi, bahçelerde kuş yuvaları vardı. Çoban ateşlerinin közünü görebiliyordu çevredekiler. Kavak ağaçlarının uzun gölgeleri olurdu Dicle boylarında, salkım söğütlerin şarkısı. “Biz büyüdük ve kirlendi Dünya!” … Sabahın kokusunu içime çektiğimde, umutlandım yine de, mutfağa geçip bir kahve hazırladım kendime. Radyoyu açtım, eskiden olduğu gibi, frekansları karıştırdım ve bir türküde durdum. Nostalji ve şimdiki zaman; olsun bir parantez de olsa güzel geldi bu sabah. 

İnsan yaşlandıkça geçmişle daha çok söyleşir, derler. Birdostun gülüşü, sevdiğiniz bir ezginin tanıdık gelen duygusu, içten bir sohbetin bıraktığı o güzel tortu... Hepsi bir araya gelir de kalbinizde bir yerlerde hafif bir iz bırakır; güllerden bir çelenk gibi. Yağmurdan yapılmıştır bazı zamanlar: hatırlarsınız, özlersiniz. Günün takvimine bakırsınız, senelerin geçtiğini not edersiniz. 

Bazen düşünürsünüz, acaba başka bir yerde, başka bir zaman diliminde mi yaşadık? Bizim kuşağın aşkları başkaydı, sevdaları, sözleri başkaydı. Toprak yollar ve kırmızı kiremit çatılı okullar arasında gidip geldik. Çocukluğumuz bir ıslık gibi çabuk geçmiş, şimdi daha iyi anlıyor insan. Bambaşka hayatlar mı yaşardık? Ama sonra anlarsınız ki, her anı, her yaşanmışlık, sizi siz yapan küçük parçalardan biridir. Ve her biri, yağmurun toprağa düşen damlaları gibi, hayatınızın dokusunu oluşturmuştur. O nedenledir ki arada sırada geçmişle konuşmak herkese iyi gelecektir.

İşte bu yüzden, her yağmur damlasını ve her anı kucaklamalısınız. Geçmişin izleri, geleceğin umutları ve şimdinin gerçekliği arasında bir köprü kurar. Belki de bu yüzden, yağmurlu günlerde içimizi bir hüzün kaplar ama aynı zamanda bir huzur da buluruz. Çünkü biliriz ki, her damla bir hikâye taşır ve her hikâye bizi biraz daha olgunlaştırır. Yaşamın bu sonsuz döngüsü içinde, her bir anı birer armağan olarak kabul eder ve yüreğimizde saklarız. Bu sabah, belki bir yağmur yağar, ovuştururuz gözlerimizi, demem ondandır. 

Yağmurdan yapılmıştır bazı zamanlar.

İnsan, yüreğini yanında taşır bir ömür boyunca. Duraksadığı zamanlarda, yüzü gülümsediğinde, hüzün çöktüğünde gözlerine…

Bütün serüvenlerinin yüklemi, birinci tekil kişinin faili olduğu bir cümledir hayat. Seçtiklerimiz, tercih ettiklerimiz bizi taşır kıyılara veya açık denizlere. Kıyılar ve açık denizler birbirini tamamlar aslında; aralarında kopmaz bir bağ bulunur. Tuzlu deniz suyunun maviliğinde hep sonsuzluk duygusu vardır. İnsan, sonsuzluğu siper etmiştir gözlerine, oralara bakar bütün hayatı boyunca; oralara sığınır.

İşte bu yüzden, her bir adımımızda, her bir nefesimizde o sonsuzluğun izlerini ararız. Hayatın iniş çıkışlarında, dalgalı sularında, bazen kaybolur gibi oluruz ama yine de o mavi ufuklar bize yol gösterir. Anılarımız, umutlarımız ve hayallerimiz, hepsi bu denizin derinliklerinde saklıdır. Kimi zaman bir dalganın üzerinde süzülen bir yaprak gibi hafif ve özgür hissederiz, kimi zaman da fırtınalı bir gecede rotasını kaybetmiş bir gemi gibi çaresiz.

Ama ne olursa olsun, içimizdeki o küçük ışık, o umut kırıntısı bizi ayakta tutar. Sevdiklerimizle paylaştığımız anlar, kahkahalar, gözyaşları, hepsi bu büyük resmin birer parçasıdır. Her yeni gün, yeni bir maceranın başlangıcıdır ve biz, kendi hikâyemizin kahramanı olarak, cesurca yola çıkarız. Çünkü biliriz ki, hayat ne kadar zor olursa olsun, içimizde taşıdığımız o sevgi, o inanç, o umut bizi her zaman doğru yola götürecektir.

Ve böylece, her gün, her an, o mavi ufuklara bakarak, yeni bir güne "merhaba" deriz, bu sabah öyle yaptım. Avcumdaki kahve fincanını masama bıraktım. Dışarı çıkıp, parkta uzunca yürüdüm; belki de Şair Dostumun şehre, ağaç gövdelerine iliştirdiği kelimeleri bulmak için…

Ferman SALMIŞ 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Günün Anketi Tümü
FENERBAHÇE BAŞKANI SİZCE KİM OLMALI?
Namaz Vakti 15 Haziran 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 95
2. Fenerbahçe 36 84
3. Samsunspor 36 64
4. Beşiktaş 36 62
5. Başakşehir 36 54
6. Eyüpspor 36 53
7. Trabzonspor 36 51
8. Göztepe 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Kasımpaşa 36 47
11. Konyaspor 36 46
12. Alanyaspor 36 45
13. Kayserispor 36 45
14. Gaziantep FK 36 45
15. Antalyaspor 36 44
16. Bodrum FK 36 37
17. Sivasspor 36 35
18. Hatayspor 36 26
19. A.Demirspor 36 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 38 84
2. Arsenal 38 74
3. M.City 38 71
4. Chelsea 38 69
5. Newcastle 38 66
6. Aston Villa 38 66
7. N. Forest 38 65
8. Brighton 38 61
9. Bournemouth 38 56
10. Brentford 38 56
11. Fulham 38 54
12. C.Palace 38 53
13. Everton 38 48
14. West Ham United 38 43
15. M. United 38 42
16. Wolves 38 42
17. Tottenham 38 38
18. Leicester City 38 25
19. Ipswich Town 38 22
20. Southampton 38 12
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 38 76
4. Athletic Bilbao 38 70
5. Villarreal 38 70
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 38 41
17. Sevilla 38 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16