Türk Erkeklerinin Rus Kızlarıyla İlgili Yanlış Bildiği Bir Sürü Şey

Rus kızları; birtakım aklı evvelin sandığı gibi seks için yaratılmış, iki kaş göz hareketiyle yatağa atılmak için yetiştirilmemiş kızlardır

ÖZEL HABER 22.05.2022, 17:19
Türk Erkeklerinin Rus Kızlarıyla İlgili Yanlış Bildiği Bir Sürü Şey

Ekim devrimi'nden 90'ların başında dünyaya kapılarını açmasına dek rusya'da kadın-erkek ilişkisini incelemeden, bu dangalakça fantezinin açıklaması yapılamaz. dolayısıyla "iyi de öyle ama" diyenleri bir alt paragrafa davet ediyorum.

Sosyalist rejim rusya'sında toplum kabaca ikiye ayrılır: büroya yakın olup semirmiş kesim ve proleterya. şimdi bu proleteryaya mensup toplumda ismin, şeklin şemalin, fiziğin, tipin hiçbir önemi yoktur. ülkede 10 milyon olga, 20 milyon igor, 20 milyon tatyana olmasının sebebi de budur zira şekilli afili bir isim verme gerekliliği görmemişlerdir. önemli olan toplum içinde sırıtmamak, sistemin istediği biçimde yaşayıp, çalışmak, ölmektir. bu tür bir toplumda sivri olmanın, çekici olmanın, güzel kokmanın, iyi giyinmenin de abesle iştigal olduğunu anlamak için çok fazla şeker tüketmeye gerek yok. kruşçev'in dağıttığı 40 mt2'lik evlerde yaşayan 5 kişilik ailelerin kızları, oğulları, ismine, cismine, mesleğine bakmadan evlenmek, aile kurmak, kendi 40 mt2'lik evine geçmeyi hayal etmiş insanlardı. bu şekilde yetişen kuşakların çocukları bir günde ve 10 yılda senin baktığın gibi bakamıyor işte dünyaya çünkü hayat buralarda hala zor dostum.

40-45 mt2, tek odalı bir evin fiyatının yüz binlerce dolar olduğu, yine tek göz odalı bir evin aylık kirasının yüzlerce dolar olduğu bir ülke. moskova fiyatlarını baz alıyorum zira rusya demek moskova demek maalesef. şimdi bu hayat standartında bir şehirde yaşıyorsun, bir oda evde anan, baban, danan, ihtiyar ve huysuz ninen var. genç bir kızsın yediğine içtiğine hayatın boyu karışılmış, dırdır edilmiş. en büyük hayalin; kötü de olsa bir koca bulup kendi evine çıkmak, çekirdek aileni kurmak haline geliyor. birden ülkende rejim değişiyor, istediğin yere gidebilirsin, istediğin insanla tanışabilirsin deniyor; yani alternatifin daha fazla, şansın varsa kaç kurtara dönüyor hadise. cebi paralı, kalbi çamura dönmüş ne kadar hödük varsa, bu hissiyata sahip kadınlara kızlara johnny depp görünmekle kalmıyor; görmemişliklerini, kavruk kalmış hayallerini "orospuluğa" yoruyor.

rus kızları gerçekten çok zor koşullarda yaşamayı bilen ve tüm bunlara rağmen hayattan zevk almaya çalışan insanlar

Yokluğun ne demek olduğunu çok iyi biliyolar ve bu gibi nedenlerle birbirlerini yüzüstü bırakmıyorlar. eğlenmeyi çok seviyorlar. Kadınlarının (tanıdıklarımın) geneli çok iyi yemek yapıyorlar, hepsi iyi anne diyemem ancak iyi ev kadınları olduklarını söyleyebilirim. oturup kalkmasını, yerine göre sapıtmasını iyi biliyorlar.

Ahlak edep konusunda Türkiye'de çevremdekileri gördükten sonra bunlar yanlarında melek kalıyorlar. genel olarak aşırı sadıklar. Aldatma konusunda tanık olan arkadaşlar; muhtemelen gördüklerinizde eş ya da partnerin olan biten herşeyden haberi vardır. Kendi içlerinde çözemedikleri sorunları oluyor yine de evliliklerini, ilişkilerini o şekilde kabulleniyorlar ve bunun dışında da çeşitli sosyalleşmeleri söz konusu olabiliyor. Taraflar sorun etmiyor. bizdeyse tam tersi her şey gizli saklı yürüyor. sorun büyüyor, büyüyor ve sonu cinayetlere varan sağlıksız ilişkiler evlilikler olabiliyor.

Kadınları özellikle abartılı ve dikkat çekici giyinmeyi çok seviyorlar. Sovyetler zamanından gelen estetik kaygısı olmayan şehir mimarileri, araç gereç ya da en basitinden kılık kıyafet tasarımları sebebiyle olduğunu düşünüyorum. sovyet zamanında herkes aynı şeyleri yiyip içmek, giymek kullanmak durumundaydı. Farklılık şu anda onlar için inanılmaz önem taşıyor. Seks ve çıplalıkla ilgili olarak türk insanının asla onları anlayamayacak olması yine sosyo-kültürel farklılıklardan geliyor. Bu insanların büyük çoğunluğu zengini fakiri hala küçük evlerde yaşıyorlar. Bize normal hatta küçük gelen 2+1 ev burada bir aile için büyük olarak algılanıyor. Sovyet zamanındaysa yine bu insanlar bu 2+1 evlerde 3 aile olarak yaşıyorlardı. Artık nasıl yaşadıklarını siz düşünün. Bu sebeple burada seks ve çıplaklık hiç kimsenin dertlendiği tasalandığı bir şey değil, son derece doğal ve normal.

Sovyetlerin etkisini hala üzerinden tam olarak atamamış bu ırkın erkeği de kadını da iki ayrı üç noktada örnekler barındırıyor. cahili zır cahil, eğitimlisi de en kralım diyen türkü cebinden çıkaracak düzeyde. Ortasında bulunan pek yok gibi. Çocuk yaşta hemen hepsi bir sanat dalıyla ilgilendirilmeye başlanıyor. Okula paralel olarak sanat okullarına gidiyorlar. günümüzde tüm bu eğitimi bir arada sunan liseleri de mevcut. Türkiye'de hiç piyano, keman vb. enstrüman çalabilen yakından tanıdığım bir tane bile türk kızı olmadı maalesef. Çalabilen yok demiyorum ama popülasyona göre oranı inanılmaz düşük. ya da bale yapabilen, modern dansla ilgilenen, resimle profesyonel olarak ilgilenen vb. rusya'da yaşadığım sürece çevrem bu gibi insanlarla dolup taşıyor. Okumayı inanılmaz seviyorlar; her daim metroda, otobüste, tramvayda, parkta bahçede kitap okuyan insanlar görmeniz mümkün.

Tüm bunların yanında genelleme yapmak istemiyorum ama tanıdığım ve gördüğüm yüzlercesinin hemen hemen hepsi ev işi, bahçe işi gibi işlerde çok başarılı olduğunu hiç duraksamadan söyleyebilirim, ayrıca gündelik yaşamda erkek işi diye nitelendirdiğimiz tüm işlerde çalışan ve azımsanamayacak kadar çok kadın görmek mümkün.

rus kızları ve hayat kadınlığı

1989 yılında mihal garbaçov o meşhur "perestroyka" cümlesini dile getirdiğinde ve abd'nin başını çektiği birtakım ali cengiz oyunları sayesinde sovyet rusya parçalanmıştı. ve tüm gerçekler alenen ortaya çıkmıştı. komünizm ülkesi, demir yumruk ülkesi dediğimiz sscb halkı sefalet içinde yaşıyordu, bir dilim ekmeğe muhtaç haldeydiler. insanlar ekmek bulabilmek uğruna en degerli eşyalarını, kim bilir kendileri için ne kadar anlam ifade eden antikalarını satıyorlardı. o yıllarda zaten türkiye'de yoğun bir rus malı ticareti baş göstermişti. lakin bunlar bir kenara, olan olmuştu artık. o rus halkı, dünya sanat tarihine altın harflerle kazınmış isimlerin torunlarıydılar. gogol, turgenyev, dosto, çaykovski, gorki ve daha niceleri. abii durum böyle olunca rusya'nın bilim ve kültür alanında dünya'nın en önde gelen ülkelerinden biri olması kaçınılamazdı. en değerli yazarlar, en değerli sanatçılar, en değerli balerinler, en değerli besteciler rusya'dan çıktı o dönemlerde.

işte ruslar böyle zengin bir kültür mirasının bekçileriydi. dünya'ya sosyalizm fikrini aşıladılar. abii böylesine gurur verici bir kültür hazinesinin mirasçılari olmak güzeldi. o yıllarda rusya'da özellikle eğitime, kültüre, sanata önem veriliyordu. bu imkandan oradaki rus kızları da yararlanıyordu. her rus kızı mutlaka bir üniversiteye gidiyordu. ekseriyetle çoğunluğu konservatuar okullarını tercih ediyordu; anna pavlova'nın yolunda. lakin ne olduysa o o "perestroyka" yıkımından sonra oldu. sovyetler parçalanınca insanlar, özellikle kadınlar çaresiz, per perişan halde açıkta kaldı. işte o zavallı rus kızları bir lokma ekmek bulabilmek, bir sıcak çorba içebilmek için göç etmek zorunda kaldılar. büyük bir çoğunlugu da türkiye'ye göç etti. fakat ne yapacaklardı türkiye'de hayatta kalabilmek için? ne yazık ki dünyanın en eski mesleği olan fahişelik mesleğini yapmak zorunda kaldılar. o dokunulmamış bedenlerini, savunmasız vücutlarını yurdum erkeklere sundular ve hala sunmaktalar. fakat böyle olmasını gerektiren kendileri değil, sistemin ta kendisiydi. bugün rus kızları na dikkatlice bakın ve düşünün. %80'i mutlak surette bir üniversite okumuştur ya da üniversite'den terktir. çoğu iyi yabancı dil bilir. bazısı iktisat, bazısı konservatuvar okumuştur. ama ülkelerindeki bu zor durumdan olsa gerek bedenlerini satmak zorunda kalmışlardır üç otuz paraya...

bu kızların o derin mavi gözlerine dikkatlice bakmak lazım bir kere de olsa. özlere baktığınız zaman çaresizliği, kimsesizliği, parasızlığı, umutsuzluğu ve hayattaki ideallerini gerçekleştirememenin düş kırıklıklarını göreceksiniz...

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
15
açık
Günün Anketi Tümü
Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?
Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?
Namaz Vakti 18 Nisan 2024
İmsak 04:40
Güneş 06:13
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:54
Yatsı 21:20
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14