Bakan Kurum: Müsilajın tehlikeli atık olmadığı veya toksik özellik göstermediğini tespit ettik

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, "Yaptığımız ilk çalışmalar çerçevesinde bugün itibarıyla müsilajın tehlikeli atık olmadığı veya toksik özellik göstermediği tespitini yaptık." dedi.

ÇEVRE 15.06.2021, 23:19 15.06.2021, 23:29
Bakan Kurum: Müsilajın tehlikeli atık olmadığı veya toksik özellik göstermediğini tespit ettik

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi Koruma Eylem Planı Koordinasyon Kurulu'nun Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen ilk toplantısının ardından yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, çevre kirliliği ve deniz kirliliğinin İstanbul'un kıyı ve denizlerini tehdit ettiğini söyledi.

Marmara Bölgesi'nin mevsim normallerine göre aşırı yağış aldığını, sel ve su baskınları sonucu yaşamın durma noktasına geldiğini ifade eden Bakan Kurum, "Son yüzyılın en yüksek sıcaklıklarına ulaşan, maalesef her yaz yeni sıcaklık rekorları kıran ve önümüzdeki süreçte bu sıcaklıkların daha da artması beklenen bir Marmara gerçeğiyle karşı karşıyayız. Üstelik bu sorunlar sadece İstanbul'da ve Marmara'da değil, ülkemizin hemen hemen her noktasında yaşanıyor. Bakanlık olarak, bakanlıklarımızla birlikte bu eylem planlarını hayata geçirmeye gayret gösteriyor, şehirlerimizin iklim değişikliğinin etkilerinden en az şekilde etkilenmesi amacıyla yatırımlarımızı yapmaya devam ediyoruz. Her gün daha önce hiç tecrübe etmediğimiz sorunlarla karşılaşıyoruz. Aşırı hava olaylarıyla, sel, heyelan, hortum, kuraklık ve son olarak da müsilaj gibi sorunlarla birlikte yaşıyoruz." dedi.

Bir çırpıda sayılan bu olayların çevre sorunu olmasının yanında çok daha büyük bir anlam taşıdığını, birer sağlık, ekonomi ve kalkınma sorunu olarak ortaya çıktığını belirten Bakan Kurum, sözlerine şöyle devam etti:

"İşte bugün Marmara'da yaşadığımız müsilaj probleminin, çıkış sebeplerine ve sonuçlarına baktığımızda da aynı gerçekle bir kez daha yüzleşiyoruz. Fakat mutlulukla ifade etmek gerekirse birlik ve beraberlik içerisinde yürütülen çok büyük bir gayret var. Marmara'da düne göre bugün iyiye gidiş var. Ülkemizde, yaklaşık 30 yıldır, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum noktasında, yaşanan afetlere müdahale noktasında çok büyük bir müktesebat var. Dahası, çok güçlü bir devlet iradesi var, millet desteği var, ülke çapında bir seferberlik şuuru var. Ortak duygu, ortak şuur, ortak mücadele burada en büyük şiarımız.

Van, Elazığ, Malatya ve İzmir'de nasıl seferber olduysak, Giresun'da Trabzon'da, Rize'de, Düzce'de sellerde, heyelanlarda nasıl bir ve beraber olduysak, burada da Marmara Denizi'mizi kurtarma noktasında aynı birlik ve beraberlik şuuru içerisinde çalışıyoruz. Bu mücadeleyi insani bir ödev ve doğaya saygı olarak görüyoruz. Hemen harekete geçen çevreye sevdalı bir Cumhurbaşkanımız var, liderimiz var. Ben bu vesileyle talimatları ve tecrübeleriyle bu seferberliğe liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum."

Bugün koordinasyon kurulunun ilk toplantısında Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında yürüttükleri çalışmaları, kat ettikleri aşamaları ve geldikleri noktayı müzakere ettiklerini aktaran Bakan Kurum, kurul üyelerinin fikirlerini, önerilerini aldıklarını, istişare ettiklerini, birazdan açıklayacakları eylem planı kapsamında aldıkları yeni kararlara bunları yansıttıklarını söyledi.

"Ortaya koyduğumuz çalışmalarla sonuç almaya başladık"
Bakan Kurum, 6 Haziran'da eylem planını açıkladıktan sonra başlattıkları çalışmalarla yoğun bir haftayı geride bıraktıklarını anlatarak, "Hem ulusal hem de uluslararası alanda istişarelerimizi yapıyoruz, dünyanın her yerinden bilimsel çalışmaları yakından takip ediyoruz. Yaptığımız çevrimiçi toplantılarla, karşılaştırmalı analizler yapıyoruz. Mikrobiyolojik müdahale ve mekanik yöntemlerle kalıcı çözümler üzerinde çalıştık, çalışıyoruz. Geçmişe baktığımız zaman müsilaj sorunu, Avustralya, Yeni Zelanda'da, Baltık, Adriyatik, Tiren ve Sicilya Adası'nda da yaşanmış. Biz de aynı sorunla mücadele eden diğer ülkeler gibi ortak bir irade ortaya koyarak hep birlikte hareket ediyoruz. Hamdolsun aldığımız hızlı aksiyonla, ortaya koyduğumuz çalışmalarla sonuç almaya başladık." dedi.

Şu anda Marmara Denizi'ni ve kıyıları denizden, havadan, karadan 7/24 yürüttükleri çalışmalarla anlık takip ettiklerini, temizlediklerini belirten Bakan Kurum, şu bilgileri verdi:

"Uydudaki görüntülerle müsilajın termal kameralarla tespitini yaparak, yoğunluğun nerelerde olduğunu, hangi bölgelerde temizlik çalışmalarının yönlendirilmesi gerektiğini yaptığımız günlük uçuşlarla İHA'larla uydu takip sistemleriyle havadan tespit ettiğimiz değişimlere karadan ekiplerimizi anında bölgeye sevk etmek suretiyle müdahalelerimizi yapıyoruz. 8 Haziran'da başlattığımız Türkiye'nin en büyük deniz temizliği seferberliğimiz ilk günkü hızla ve azimle devam ediyor.

Gerek bakanlığımızın, gerek valiliklerimizin, gerek belediyelerimizin, gerekse ilgili bakanlıklarımızın desteğiyle 1550 personel, 46 tekne ve çok sayıda karadan temizleme ekipmanıyla çalışmalarımız aralıksız devam ediyor.

Bugün itibarıyla İstanbul, Balıkesir, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale, Tekirdağ'da 169 bölgede temizlik faaliyetlerini yürütüyoruz. 7 gün boyunca yaptığımız çalışmalarla toplam 2 bin 684 metreküp müsilajı topladık. Toplanan müsilajı, Bakanlığımız tarafından izin verilmiş, özel geçirimsizliğe sahip düzenli depolama alanlarına göndererek, bertarafını sağlıyoruz."

Bir yandan denetimlerin aralıksız devam ettiğini belirten Bakan Kurum, şunları kaydetti: "Uzun vadede yapacağımız yatırımlardan önce bu denetimler sayesinde Marmara'daki kirliliği en az seviyeye getirecek adımlarımı atıyoruz. Bu çerçevede mevzuata uymayan tüm işletmelere kapatma dahil her türlü cezai işlemi uyguluyoruz.

Bugün itibarıyla 7 ilimizde toplamda 2 bin 942 denetim gerçekleştirdik. Gerek İçişleri Bakanlığımız, gerek Sahil Güvenlik Komutanlığımız, gerekse belediyelerimizle birlikte farklı noktalardan 550 numune aldık. Denetimlerimiz neticesinde Balıkesir'de bir gübre fabrikası, bir termal tesisi, yine Yalova'da 3 tersane işletmesini kapattık. 55 tesis, 9 gemiye, 10 milyon lira idari para cezası uyguladık, denetimlerimize gece gündüz aralıksız olarak devam ettireceğiz."

Marmara Denizi'nde belirledikleri bölgelerde, hem su altından hem de su üstünden aldıkları örneklerle sürekli ölçümler yaptıklarını anlatan Kurum, şunları söyledi: "Bu noktaların her birinde denizdeki oksijen, azot ve fosfor seviyelerindeki değişimleri de an be an takip ediyoruz. Bu bize neyi sağlayacak? Azot, fosfor seviyesindeki düşüşü hedefliyoruz. Hocalarımızın verdiği görüşe göre denizlerimizdeki azot seviyesinin yüzde 40 azalması halinde Marmara Denizi'miz eski haline gelecektir. Deniz üstünde ve altındaki oksijen seviyesini arttırmak hedeflerimizin başında geliyor. Bu noktada şu iyi haberi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Müsilajın tehlikeli atık olup olmadığını gösteren 5 metal elementi var. Müsilaj örneklerini, arkadaşlarımız incelediler ve her birinin üzerinden ayrı ayrı testlerini gerek TÜBİTAK, gerek ODTÜ, gerekse İstanbul Üniversitemiz ile birlikte araştırmalarını yaptık.

Yaptığımız ilk çalışmalar çerçevesinde bugün itibarıyla müsilajın tehlikeli atık olmadığı veya toksik özellik göstermediği tespitini yaptık. Bu çalışmalar ilk test gruplarımız. Oluşturduğumuz alt gruplarla birlikte denizlerdeki canlılara etkisi, kirliliğin insan sağlığına olan etkisi, balık türlerine olan etkisi, denizde yüzülüp yüzülmeyeceği gibi araştırmaları da kurullarımız bu çerçevede yapıyorlar. Sonuçlarını almaya müteakip kamuoyu ile paylaşacağız. Sağlık Bakanlığımız, ODTÜ, TÜBİTAK ve bilim insanlarımızla yürüttüğümüz ileri analiz ve test çalışmalarımız devam ediyor."

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ'un “Marmara Denizi'nden izole edilen bakterilerle" yaptığı çalışmayı takip ettiklerini aktaran Bakan Kurum, bu tür çalışmaların TÜBİTAK MAM bünyesinde oluşturdukları alt kurulda değerlendirileceğini söyledi.

Bakan Kurum, çeşitli kuruluşlar tarafından "deniz ortamı dışında üretilen mikroorganizmalar" vasıtasıyla müsilajın giderilmesine dair çalışmaları izlediklerini ifade etti.

'Marmara Denizi için başlattığımız bilimsel çalışmaları Temmuz sonuna kadar tamamlayacağız'
Bakan Kurum, yürütülen çalışmalarla Marmara Denizi'nin bugün bir hafta öncesinden çok daha temiz olduğunu söyledi.

Marmara Denizi'nin su kalitesini artırmak, denizdeki canlı yaşamını korumak için 22 maddeden oluşan bir eylem planı ortaya koyduklarını anlatan Kurum, kısa ve uzun vadeli eylem planını hep birlikte hayata geçireceklerini bildirdi.

Bu bölgenin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edileceğini hatırlatan Bakan Kurum, şöyle konuştu: "Marmara Denizi için başlattığımız bilimsel çalışmaları inşallah temmuz ayı sonuna kadar tamamlayacağız. Koruma bölge ilanı çalışmalarımızı temmuz ayı itibarıyla tamamlamak istiyoruz. Tabii bu çalışmalar, buradaki biyoçeşitliliği korumak ve geleceğe aktarmak için de Akdeniz ve Karadeniz'in korunmasına katkı sağlamak için de çok önemli bir adımdı bu. Marmara Denizi Koruma Alanımız, bu çerçevede Türkiye'nin en büyük denizel koruma alanı. Yine dünyada sayılı büyüklükte ve etrafında 7 şehrin olduğu ilk koruma alanı olarak inşallah literatüre geçecektir. Koordinasyon Kurulu için de 14 alt çalışma grubu kurduk. Bunlar noktasal kaynaklı kirliliğin tespitiyle ilişkili ki bu kirlilikleri tespit edeceğiz. İş programını bu kirlilikleri tespit ettiğimiz noktalarda yoğunlaşmak suretiyle hayata geçireceğiz. Yine yeni yapılacak kentsel atık su arıtma tesisleri var."

Kurulacak alt çalışma grupları
Kurulacak diğer alt çalışma gruplarının "Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisleri", "Yayılı Kaynaklı Kirliliğin Tespiti", "Teknolojik ve Biyolojik Mücadele", "Balıkçılık Faaliyetlerinin Kontrollü Hale Getirilmesi" olduğunu anlatan Kurum, "Balıkçılıkla alakalı burada zarar gören esnafımıza, vatandaşımıza destek olunma sürecini Tarım Bakanımız da açıkladılar, bu süreci takip edeceğiz." dedi.

Müsilajın çevre ve insan sağlığına etkilerinin belirlenmesi amacıyla da bir alt çalışma grubu kurulduğuna değinen Bakan Kurum, bu grubun da müsilajın tüm etkilerini araştırarak vatandaşları bilgilendireceğini söyledi.

"Müsilaj Temizleme Çalışmalarının Düzenlenmesi", "Gemi Kaynaklı Kirliliğin Önlenmesi", "Deniz İzleme, Denetim", "Özel Çevre Koruma", "Bilgilendirme ve Farkındalık" ve "İletişim" başlıklarında da alt çalışma grupları olacağını belirten Kurum, şöyle konuştu: "İletişimi doğru yapmak durumundayız. Tek elden yürütmek zorundayız. Vatandaşımızı doğru bilgilendirmek adına da iletişim sürecini de koordinasyon kurulunda kuracağımız bir yapı ve illerde de valilik nezdinde yürütüyor olacağız. Eylemlerimizin çok daha etkin, verimli ve hızlı bir şekilde hayata geçmesi amaçlanmakta. Valiliklerimiz de belediyelerimiz de hocalarımız da buradaki tüm kurul üyelerimiz, kurul üyelerimizin dışındaki yine hizmet aldığımız hocalarımız var, üniversitelerimiz var. Tüm ekibimizle birlikte bu çalışma gruplarına desteklerimizi sürdüreceğiz ve 3 hafta içerisinde, Marmara Denizi Havzası'nda yer alan tüm evsel, kentsel ve endüstriyel atık su arıtma tesislerini yerinde izlemeye devam edeceğiz. Bu süreç 7 gün 24 saat de fiilen devam edecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mızla birlikte özellikle OSB'lerdeki arıtma tesislerinin mevcut durumu ve iyileştirme kapsamında yapılması gerekenleri konuştuk, belirledik. Bu çerçevede Marmara Denizi'ne yapılan deşarjlara ilişkin de kirlilik yüklerini tespit edecek ve iş planımızı da buna göre oluşturacağız."

Atık su arıtma tesislerine ilişkin çalışmalar
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bakanlık olarak 15 gün içerisinde yayımlayacakları mevzuatla Marmara Denizi Havzası'nda yer alan atık su arıtma tesislerinin kimyasal oksijen ihtiyacı ve deşarj standartlarına yeni kısıtlamalar getirdiklerini bildirdi.

"Marmara Denizi'ne kirlilik taşıyan kaynakların tamamını kontrol altına almak için de tüm atık su arıtma tesislerine Sürekli Atıksu İzleme Sistemi getiriyoruz." diyen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tesisleri online olarak izleyeceğiz ve bu sistemi kurmak için yaptığımız mevzuat düzenlemesi de bir ay içinde hayata geçecek. Su kalitesine ilişkin izleme noktalarımızı 90'dan 150'ye çıkaracağımızı ifade etmiştik. Bu noktada ODTÜ ve TÜBİTAK MAM ile birlikte çalışmamızı başlattık. İnşallah en kısa sürede atık suları takip edeceğimiz sistemi, yine izleme noktalarının sayısını da artırmış olacağız. Arıtılan atık suyun yeniden kullanımı çok önemliydi. Bu kullanım için gereken ilave yatırım ihtiyaçlarına Çevre ve Şehircilik Bakanlık olarak biz de destek vereceğiz. Türkiye geneli için hedefler belirledik. Şu anda arıtılan atık suların yüzde 3,2'si arıtılarak yeniden kullanılıyor. 2030'larda su kıtlığı yaşayacağımız öngörüsüyle 2023'te yüzde 5'e, 2030 yılında ise yüzde 15'e çıkarma hedefimiz vardı. Ancak Marmara kapalı bir deniz olduğu için, hem de daha hızlı hareket etmemiz öngörüsüyle bu noktada miktarını artırmamız gerekiyor. Bu kapsamda hedeflerimizi 2023 yılında yüzde 10'a, 2030 yılında ise yüzde 20'ye çıkardık, büyüttük. Bu çerçevede yatırımlarımızı, projelerimizi yapıyor olacağız."

Hayalet ağlar sorunu
Bakan Kurum, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Marmara Denizi'ndeki hayalet ağların toplanma sürecinin Kocaeli'nden başlatıldığını, bir yıl içerisinde Marmara'daki bütün hayalet ağların toplanma sürecinin devam edeceğini söyledi. Kurum, toplanan hayalet ağların, geri kazanım tesislerine gönderilerek yeni ürünlere dönüştürülmesinin de sağlanacağının altını çizdi.

Gemilerdeki atık suların da kirlilik sebebi olduğunu, buna yönelik denetimlerin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Liman Başkanlığı tarafından yürütüleceğini anlatan Kurum, "Üç ay içerisinde yayımlayacağımız mevzuat çerçevesinde de gerek tersanelerde temiz üretim teknikleri gerekse Marmara'ya giren teknelere bu noktadaki atık suların yönetimi noktasında süreci başlatmış olacağız." dedi.

Bakan Kurum, Tarım ve Orman Bakanlığının yapacağı çalışmaları da şöyle sıraladı: "Tarım ve Orman Bakanlığımız da küçük balık avı, buradaki ekolojik yaşama ilişkin kısıtlamaları gerektiği yerde denize balık bırakılması, gerekse deniz altındaki biyoçeşitliliğin, oradaki canlı yaşamın, döngüsel yaşamın tekrar hareketlendirilmesi adına balıkçılık faaliyetlerindeki kısıtlamadan tutun da burada midye yetiştiriciliği veya küçük balıkların bu alana bırakılması konusunda çalışmalar yapacak, bilim insanlarımızla birlikte. Deniz çiftçiliği, deniz tarımı gibi hususların yer alacağı uygulamaları hayata geçireceğiz ve buna ilişkin de bir ay içerisinde bu eylemlerimizi de sahada inşallah görüyor olacaksınız."

Deniz çöpleriyle mücadele
"Marmara hepimizin" sloganı kapsamında deniz çöpleri ile mücadelede kararlı adımlar attıklarını da belirten Bakan Kurum, şunları söyledi:

"Marmara Denizi'ni esas alan ve karasal kaynaklı kirliliği engelleyecek bu bütüncül çalışma çerçevesinde Bölgesel Atık Yönetimi ve Deniz Çöpleri Eylem Planı oluşturulmasına yönelik çalışmalara başladık. Gerek dere ve nehirlerde gerekse deniz yüzeyinde ve kıyıda deniz çöplerinin denize ulaşmasını önleyici tedbirlerimizi hayata geçireceğiz. Burada belediyelerimizle birlikte deniz kirliliği ile mücadelede ihtiyaç duydukları tüm araç ve gereçleri bir hafta içerisinde bakanlığımıza iletecekler. Gerek bölgemizden gerek Türkiye'nin başka illerinden araç teminini artırmak ve bu bölgedeki mücadeleyi daha etkin hale getirmek için bakanlığımız, valiliklerimiz koordinasyonunda süreci yürütüyor olacak. Bu süreçte belediyelerimiz inşallah bir ay içerisinde Sıfır Atık Daire Başkanlıkları bünyesinde süreçlerini takip edecekler.

Bütün Marmara Bölgesi'nde kamu kurum ve kuruluşları, belediyelerimizin, vatandaşlarımızın, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm binalarda sıfır atık sistemini kuracağız. 7 ilimizin tamamında, mahalle mahalle, sokak sokak, sıfır atık uygulamasına ayırma sistemleri kurmak suretiyle buradaki hammaddeleri geri dönüşüm tesislerine gönderecek ve ülkemizin sanayisine katkı sağlayacak adımları atacağız. Bu konuda da Bakanlığımız gerek kompost tesisleri noktasında gerek atık getirme merkezleri doğrultusunda desteklerine yine devam edecek. Bu noktada yüzde 50 hibe desteklerimiz belediyelerimize var. Bu desteklerimizi yapmak suretiyle bu alandaki etkin mücadeleyi daha da etkin kılacak adımlarımızı atmış olacağız."

Kamu kurum ve kuruluşlarında temizlik ürünlerine düzenleme
Eko-etiket sistemi ile fosfat ve petrol türevi içermeyen temizlik ürünlerinin satışına yönelik destekleri artıracaklarını kaydeden Kurum, ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında fosfat ve petrol türevi içermeyen temizlik ürünleri kullanımını da zorunlu hale getireceklerini bildirdi.

Bakan Kurum, havzada yer alan zeytinyağı işletmeleri, zeytinaltı kara suyu ve peynir altı suyuna ilişkin üretim teknolojilerinin dönüştürülmesini sağlayacaklarını belirterek, "Bu kapsamda 15 gün içerisinde valiliklerimiz tespitlerini yapacaklar ve değişime yönelik bu noktada biz de valiliklerimizle birlikte süreci yürüteceğiz. Bakanlık olarak işletmelere maddi destekler sağlayacağız." dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığının 3 fazlı zeytinyağı işletme sistemlerine destek ve hibe verilmesini durduracağını belirten Kurum, soğutma sistemleri, termal tesisler ve termik santrallerin Marmara Denizi'ne etkilerine yönelik araştırma başlattıklarını söyledi.

Soğutma tesislerinin denize derin deşarjına ilişkin yönetmeliği değiştireceklerini ifade eden Kurum, mevzuat değişikliğini bir ay içinde yapacaklarını bildirdi.

Marmara Denizi ve deniz temizliğine dair farkındalık eğitimi vereceklerini anlatan Kurum, "Süreci tamamen şeffaf yönetecek bir anlayışla yürütüyoruz. Milletimiz bu noktada müsterih olsun. Çanakkale ve İstanbul Boğazı'nı beslemiş, Mavi Vatan'ın kolyesi, Karadeniz, Akdeniz ve Ege'nin küçük kardeşi Marmara'mızı inşallah hep birlikte kurtaracağız, Marmara'mızı kaderine terk etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kararların Marmara Denizi için hayırlı olması dileğinde bulundu.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
15
açık
Günün Anketi Tümü
Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?
Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?
Namaz Vakti 28 Nisan 2024
İmsak 04:21
Güneş 05:59
Öğle 13:07
İkindi 16:56
Akşam 20:04
Yatsı 21:35
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14