Malatya halkının 6 yıl önce yine bu saatlerde bu meydanlarda olduğunu, 6 yıl sonra da yine aynı kararlılıkla bu meydanları doldurduğunu,Türk milletinde kahramanlık destanlarının bitmeyeceğini vurgulayan Vali Şahin, ”15 Temmuz hadisesi ve o gün gösterilen kahramanlıklar, kelimelerle ifade edilemez. Biraz önce çok kıymetli konuşmacılarımız hadisenin her boyutunu ifade ettiler. Ben şöyle bakıyorum, kahramanlık destanları bu millette bitmez. Şöyle düşünüyorum; Fahrettin Paşayı hatırlıyorum. Medine müdafii… Askerleri ile beraber çekirge yiyerek, iskorpitten çenesi burnu dökülürken, “Ölürüz de Peygamberimizin Ravzasını gavura teslim etmeyiz” diyen Fahrettin Paşa’nın kahraman askerleri. Hasan Tahsin’i hatırlıyorum… İşgalci Yunan ordusunun ilk karaya ayak basan askerini öldürerek “Bu topraklara öyle kolay kolay ayak basamazsınız” diyerek şehit olan Hasan Tahsin… Yada Gaziantep’e girmeden Elmalı köprüsünde göğsünü işgalci Fransız ordusuna siper eden ve günlerce Fransız Ordusunun Antep’e girmesini engelleyen Şahin Bey… Balkan harbinde günlerce aylarca Edirne’yi müdafaa eden Şükrü Paşa… Hepsi birer büyük kahraman. 15 Temmuz kahramanları da işte bu halkanın son zincirleri. Bu millet kahraman üretmekte eksiği yoktur. Bugün olsa, yine büyük kahramanlar çıkar. Ama hadisenin bir başka boyutuna daha bakmak lazım. Şükrü Paşaları konuşuyoruz, Edirne müdafii büyük Şükrü Paşa, kahraman Şükrü Paşa… ama bir de Türk tarihinde hain Şükrü Paşa var. Nedense o unutulur, ama biz hainlerimizi unutursak yeni hainler gelir, bizlere 15 Temmuzları yaşatır. Bir başka Şükrü Paşa var. Yine Balkan Harbinde Selanik’i tek bir kurşun sıkmadan teslim eden Hain Şükrü Paşa… Onun nesli de devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Bu Süreçten ders almalıyız”
15 Temmuz sürecinden ders alınması gerektiğini anımsatan Vali Şahin, ”Kahramanların nesli nasıl devam ediyor ise hainlerin nesli de devam ediyor. Bu hainlerin nesli son 40 yılda bir meczubun etrafında temerküz etti. Küresel güçlerin oyuncağı olarak büyüdü, sureti haktan gösterdi kendisini, bizim milletimizin tertemiz din duygularını istismar etti. Maalesef bir miktar cehaletimizi de kullandı, çocuklarımızı bizden çaldı. Çocuklarımızı öyle ailelerinden uzaklaştırdı, sonra onların vatan ve millet duygularını yok etti. Onun yerine kendi sapık, izoterik, batıni düşüncelerini monte etti ve mankurtlaşarak onları, bizim evlatlarımızı kendi meclisini bombalayan, kendi insanına kurşun sıkan birer hain haline getirip küresel güçlerin piyonu haline getirdi. Bu süreci iyi anlamalıyız. Müslüman bir delikten iki defa sokulmaz. 6 yılın üzerine asıl konuşmamız gereken ana nokta burası. Bir daha böyle bir ihanet yaşamamalıyız. bunun için her zaman aklı, bilimi kendimize rehber edineceğiz. Dinimizi de gerçek kaynağından öğreneceğiz. İşte o zaman bir daha kendimizi kullandırtmayız” sözlerini kullandı.
“21'inci asır, Türk Asrı olacaktır”
15 Temmuz sürecinde Türk Ordusunun Kahraman fertlerinin başarısından bahseden Vali Şahin sözlerini şöyle sürdürdü; ”O gece kahraman vatan evlatları, Türk Ordusu’nun kahraman mensupları ile beraber hainleri bertaraf ettiler. Türk Ordusu, Türk Milletinin en kıymetli varlığıdır. O gün eğer 15 Temmuz’daki o hain işgal girişimi, iç savaş provası başarıya ulaşmadıysa, milletinin yanında işgalcilere, darbecilere karşı duran Türk Ordusunun kahraman evlatları sayesindedir. Onları sesleri çıkmıyor. Onlar her biri birer sessiz kahraman. Nitekim bu kadar büyük travma tik bir hadiseden sonra çok kısa bir süre sonra, Türk Ordusu ayağındaki prangaları kopardığı için milletimizin ihtiyacı olan, devletimizin bekası için elzem olan operasyonları birer birer büyük başarıyla yaptı. Fırat Kalkanı ’nı yaptı, Zeytin Dalı’nı yaptı, Barış Pınarı’nı yaptı, Pençe Kilit Operasyonları yaptı. Halen de yapmaya devam ediyor. Hepsi de Malatya merkezli 2.Ordu’nun eseridir. Bunların tamamı Türk Ordusunun içerisindeki cerahatin temizlenmesi neticesinde ordumuzun yerli ve milli dava için mücadele eder hale gelmesi sayesinde oldu. Türkiye Cumhuriyeti Ordusu ile Polisi ile Adliyesi ile Mülki İdaresi ile içindeki hainleri temizledikten sonra 15 Temmuz gününden sonra, 16 Temmuz gününde çok daha güçlü olmuştur. Artık Türkiye mili duruşuyla, kendi mili menfaatleri doğrultusunda, mavi vatandan Karadeniz’deki menfaatlerine kadar her konuda dik duran dirayetli bir devlettir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bundan sonra da emin adımlarla ilerleyecektir. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi muhafaza edelim. Rahmetli Turgut Özal’ın ifadesiyle 21.asır, Türk Asrı olacaktır. Yeter ki birliğimizi bozmayalım. Bu meydanı dolduran kıymetli Malatyalı hemşerilerime, kardeşlerime en kalbi duygularımı sunuyorum.”