Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Ramazan ayında hangi dua ve ibadetler yapılmalıdır?

Malatya

Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar, Türkiye Ekspres Haber'e özel röportajda bulundu. 11 ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle birlikte İslam dünyası da sevinç ve mutluluk içerisine girdi. Peki bu mübarek ayı daha bereketli geçirmek için hangi ibadetler yapılmalıdır? Bu ayı önemli kılan sebepler nelerdir? Fitre vermek isteyen vatandaşlar nerelere başvuru yapmalıdır? İşte detaylar...

Ramazan ayında hangi dua ve ibadetler yapılmalıdır?

Ramazan kelimesi, günahları, hataları silen, yok eden, ateşin demirdeki pası sildiği gibi bunu tertemiz hale getiren anlamlarının olduğunu söyleyen Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar, ''Ramazan kelimesi Kur’an-ı Kerim’de bizzat geçiyor. Ramazan kelimesine değer katan en önemli hadise ile bizlere haber veriyor. ‘Biz bu Kur’an-ı Ramazan ayında indirdik. İnsanlara hidayet rehberi olan, doğruyu yanlışı ayırt eden Kur’an-ı Kerim’i bu ayda indirdik’ diyor Cenabı hak. Ramazan ayını en değerli kılan şey Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmiş olması. Ve yine bu ayı önemli kılan farz ibadeti olan orucun bu ayda tutulması. Yine bu ayı önemli kılan diğer sebep Kadir Gecesi’nin bu ayda gizlenmiş olması Ramazan ayına değer katıyor. Bu ayda daha çok sadakanın ve özellikle fitrenin verilmesi, nafile bir ibadet olan teravih namazının bu ayda olması, iftarın ve sahurun ayrı bir anlamı var ve bunların hepsine baktığımız zaman Ramazan ayı çok kıymetli bir ay. Hem maddi açıdan hem de manevi açıdan. Üç ayların başladığı andan itibaren şu duayla başlamıştık, ‘Allah’ım Recep ve Şaban ayını bizlere bereketli kıl, bizi Ramazan’a ulaştır’ diye dua etmiştik. Dikkat edersek bizi Ramazan’a ulaştır demiştik. Yani Recep ve Şaban ayında Ramazan’a doğru tırmanış, yoğun bir hazırlık içindeydik. Şu anda Kur’an ayı olan Ramazan ayını idrak ediyoruz. Fakat bu sene çok sevinçliyiz, mutluyuz çünkü iki seneden beri hasret kaldığımız yan yana ibadetleri özlemiştik. Daha önce ibadetlerimizi kısıtlama şeklinde yapıyorduk. Ama bu sene çok şükür her şey normale döndü. Allah bizlere verdiği bu nimeti her zaman üzerimize daim etsin diye dua ve niyaz etmek lazım'' ifadelerini kullandı.

Kur'an-ı Kerim okumanın önemi

Ramazan ayındaki önemli ibadetlerden birinin çok Kur'an-ı Kerim okumak olduğunu belirten Işıldar, ''Kur'an kelime anlamıyla çok okunan çok tekrar edilen bir kitaptır. Ve ramazan ayında da indirildiği için mukabele geleneğimiz vardır. Şöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum, okuduğunuz Kur'an-ı Kerimlerim, mukabelelerin sadece lafsını değil manasını da okumamız geriyor. Okuduğunuz surelerde, ayetlerde cenabı hak bizden neyi istiyor neyi istemiyor bunlar üzerinde düşünmek gerekiyor. Sadece düşünmekte yetmiyor, bunları hayatımıza uygulamamız gerekiyor. O da yeterli değil başka insanlara da bu güzellikleri yaşayabilmeleri için davranışlarımızla, örnek olacak şekilde sorumluluklarımız var. Güzel tavsiyelerde bulunma sorumluluğumuzda var. Bunların hepsine baktığımız zaman bizi olgunlaştıran, bizim hatalarımızı silen yok eden bir ayın içerisindeyiz. Evveli mağfiret ortası rahmet sonu da cehennem azabından kurtulmak için bize fırsat olarak sunulmuştur'' dedi.

''Allah israf edenleri sevmez''

İftarlarda ikram edilen yemeklerin tabaklarda kaldığını ve bunarın çöpe gittiğini ifade eden Işımdır, ''Şunu iyi bilelim ki bu durum cenabı hakkın hiç ama hiç razı olmadığı bir durumdur. Lütfen yiyebileceğimiz kadar yiyelim, baktık ki tabağımızda fazla varsa bunun azaltılmasını isteyelim ya da yiyemiyorsak yanımıza alıp götürelim. Çöpe gitmeli bir durumdaysa onu aç olan hayvanlara verelim. Bakın bu da bir sadakadır. Ayette diyor ki ‘sonra siz bütün nimetlerden çok ince çok detaylı bir şekilde hesaba çekileceksiniz’ ayeti indirildiğinde ashabı kiram hüngür hüngür ağlamışlardı. ‘Ya Rasulullah Allah’ın verdiği nimetlerden nasıl hesaba vereceğiz’ demişlerdi. Peki, bu nimetlere ulaşamayan bu nimetlerin kokusunu alamayan görüntüsünü göremeyen bir sürü kardeşlerimiz var. ‘Ey âdemoğlu yiyin için fakat israf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez diyor’ ayeti kerimde. Başka bir ayette ‘Saçıp savuranlar, israf edenler şeytanın dostlarıdır’ buyuruyor Cenabı Hak. Ne kadar ağır bir eleştiri. Sofralarımızda her lokmayı aldığımızda bunları düşünmeli tefekkür etmeliyiz. Başında besmeleyle sonunda hamd ederek sofralarımıza başlamalıyız. İftarda dua ediyoruz, ‘Allah’ım senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım, sana güvendim, sana tefekkür ettim. Geçmişteki ve gelecekteki kusurlarımı bağışla ve tutmuş olduğum orucu kabul eyle’ diye orucunuzu açıyoruz'' ifadesini kaydetti.

''Fitre vermeyi ihmal etmeyelim''

Müftü Işıldar, ''Bu sene en düşük fitre miktarı 40 TL’dir. Bunu da ihmal etmeyelim. Bunu da veremeyecek olanlar vardır elbet. Bunlarda Allaha tövbe istiğfar ederek verdiği başka nimetlere şükrederek bunu ifa edebilirler. Ama 40 TL’nin altında olmaması gerekiyor. Yaşam standartlarına göre daha üst limit verebilirler'' dedi.

''Dua ederken müşterek olalım, birbirimize dua edelim''

Işıldar, ''Dua ederken bireysel olabilir ama sürekli bireysel olmasın, müşterek olsun gıyaben birbirimize dua edelim. Ülkemizin, milletimizin, gönül coğrafyamızın selameti için insanlığın selameti için dua edelim. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz için dua edelim. Şu anda biz rahat ortamlarda orucumuzu tutuyoruz, ibadetlerimizi yapıyoruz. Ama elleri tetikte gözleri ufukta nöbet bekleyen, bizlerin huzur içinde yaşayabilmemiz için canlarını ortaya koyan askerlerimizi, polislerimizi, jandarmamızı, güvenlik güçlerimizi asla unutmayalım. Birliğimiz, kardeşliğimiz, sevgi, muhabbet içinde birlik ve istikbalimiz daim olsun'' ifadelerini kullandı.

''Zekat ve fitrelerini vermek isteyenler müftülüğümüze başvurabilirier''

Diyanet işleri başkanlığı şuanda müstakil bir şekilde zekâtla ilgili bir daire kurulduğunu söyleyen Işıldar, ''Diyanet işleri başkanlığı, Türkiye diyanet vakfı aracılığıyla vatandaşların zekât ve fitrelerini almak suretiyle onları yetimlere, fakirlere, yoksullara, öğrencilere ulaştırmak için bu organizasyonu yürütüyoruz. Zekât ve fitrelerini vermek isteyen vatanlarımız, il müftülüğümüze müracaat etmek suretiyle, ilçe müftülüklerimize ya da herhangi bir cami imamına verebilirler. Zekât ya da fitre verirken karşılığında mutlaka Türkiye diyanet vakfına ait makbuzu istesinler.'' dedi.

''Kur'an kursu okullarına ağırlık vermeye çalışıyoruz''

Malatya'daki Kuranı kursları hakkında bilgi veren Müftü Işıldar, ''Şuanda bizim en çok ağırlık verdiğimiz 4-6 yaş grubundaki kuran kursu okullarına ağırlık vermeye çalışıyoruz. Bunların inşası, imarı ile alakalı da camilerde olduğu gibi infak kültürüne dayanıyor. Hayır sahiplerimiz, hayır yapmak suretiyle bir meblağ ayırıyorlar. Şuanda da çok güzel 300 öğrenci kapasiteli 4-6 yaş okulumuz inşa ediliyor. 2-3 aya bu kurs bitecek. Hali hazırda Malatya’da 2 bine yakın 4-6 yaş grubunda öğrencimiz devam ediyor. Malatya için bu sayı yeterli değil. Bu sayının en az 10 bin 20 bin olması gerekiyor. Çok açığımız var. Hayır sahiplerine seslenmek istiyorum. Eğer hayır yapmak istiyorlarsa mutlaka bizlere müracaat etsinler.'' şeklinde konuştu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.