Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

50 kiloluk şekeri 260 liraya alıp tüketiciye 450 liraya satıyorlar

Malatya

Esnaf Malatya Şeker Fabrikası'ndan şeker alıp tüketiciye ucuz veriyordu. Şimdi bu yetki Türkşeker Tarım A.ş.'ye ve bölge bayiliklerine verildi. Bayilikler ise 50 kiloluk şekeri, 260 liraya alıp 450 liraya tüketicilere satıyorlar.

Malatya’da esnaf ve tüketici, 2021 aralık ayı sonuna kadar kamuya ait Malatya Şeker Fabrikası’ndan torbayla şeker alabiliyordu. Esnaf, fabrikadan temin ettiği şekeri, kendisi paketleyip tüketiciye ucuza verebiliyordu. Ancak 2022 Ocak ayı itibariyle başlatılan yeni uygulama, Malatya’da esnafı isyan ettirdi. Fabrikadan şekeri alma yetkisi, Türkşeker Tarım Anonim Şirketi’ne ve bölge bayiliklerine verildi. Bayilikler, fabrikadan 50 kiloluk şekeri, 260 liraya alıp tüketiciye 450 liraya satıyor.

Konuyu gündeme getiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arif Doğan, kamuya bağlı şeker fabrikalarının bünyesinde kurulan yüzde 51’i Vakıf Katılım Bankası’na yüzde 49’u Varlık Fonu’na ait Türkşeker Tarım Anonim Şirketi’nde şekerin paketlemesinin yapılarak bölge bayiliklerine verildiğini ve buradan da halka kat kat zamlı satıldığını belirtti. Doğan, “Fabrikayla tüketiciler arasında aracı şirketler konularak büyük rant elde ediliyor” dedi. 

“Kamunun şeker fabrikalarında 50 kiloluk şeker, Türk Tarım A.Ş.’ye 260 liraya satılıyor ve aracı şirketler tarafından şeker, halka 450 liraya satılıyor” diyen Doğan, kamuya bağlı şeker fabrikalarının rant uğruna zarara uğratıldığını ifade etti, aracı baronlardan derhal şekerden ellerini çekmesini istedi. Doğan, “Kamu fabrikalarında, geçmişte olduğu gibi tüketicinin ve esnafın parasını yatırarak satın alma olanağı geri getirilmelidir” diye konuştu.

Yaş pancarın posası olan ve hayvan yemi olarak kullanılan küspe ve şeker pancarından üretilen, birçok alanda da kullanılan kıymetli bir üretim hammaddesi olan melasın da yine aracı şirketler tarafından yüksek kâr ile halka satıldığını bildiren Arif Doğan, şöyle konuştu: “Birçok siyasetçi ve milletvekili bu aracı şirketler ile büyük rantlar elde etmektedir. Bu şirketler aracılığıyla siyasetçilerin, milletvekillerinin rant elde etmesini kabul etmiyoruz. Derhal şeker fabrikalarından ve üreticinin, çiftçinin, tüketicinin alın terinden rant eli çekilmelidir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik zorluk döneminde, yurttaşlarımızın yaşadığı ağır sorunlar karşısında siyasetçilerin ve milletvekillerinin rant elde etmesi kabul edilmez.”

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arif Doğan, Tarım Bakanlığı’na ve Türkşeker Genel Müdürlüğü’ne de şöyle seslendi: “Kamuya bağlı 15 şeker fabrikasının üretmiş olduğu şekeri, ucuza satarak devleti zarara uğratmanın hesabını kim verecektir? Esnafımız ve tüketicimiz 450 liraya bile 50 kiloluk bir torba şekeri fabrikadan almaya razıyken 260 liraya bu şirketlere neden veriliyor? Fabrikadan alım yetkisini bu şirketlere kim verdi?  Hiçbir duyuru ve ihale yapılmadan el altından sağlanan rant kapısı neyin karşılığındadır? Kamuya bağlı 15 şeker fabrikası zarara uğratılarak özelleştirmenin önü mü açılmaktadır?  Sorumlular bunun hesabını derhal vermelidir.”

Malatya’da Türkşeker Tarım A.Ş’nin bayiliğini yapan Bir Damla A.Ş.’nin ortağı AK Parti Milletvekili Hakan Kahtalı da konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Bize 5 kilogramlık paketler halinde gelen şekerin firmanın belirlediği kâr oranıyla dağıtımını gerçekleştiriyoruz. Bir Damla A.Ş. sadece Türkşeker A.Ş. Dağıtım firmasının 81 ildeki bayisinden biridir. Yaklaşık 1 yıldır bayiliğini yapmaktayız. Türkşeker AŞ. dağıtım firması sadece şeker satışı değil, salça, makarna ve hububat gibi paketli ürünlerin de satışını gerçekleştirmektedir.”

Ülkemizde 33 şeker fabrikası bulunuyor ve bu fabrikalar, şeker pancarından üretim yapıyor. Fabrikaların, 15’i devlete, 12’si özel sektöre ve 6 tanesi ise kooperatiflere ait. 

Şeker fabrikaları, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte ilk Uşak’ta ardından Alpullu’da ve devamında pancar üretiminin olduğu her yerde pıtrak gibi kurulmuştu. Kuruluş amacı, yalnız ülkemizin şeker gereksinimini karşılamak değil, tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi kalkındırmaktı. Savaştan çıkmış bir millet, ancak üreterek kalkınabilirdi. Şeker pancarı tarımı da ülkemizin sosyal ve ekonomik yaşantısında önemli rol oynuyor. Şeker pancarı yalnız sanayi ham maddesi değil, aynı zamanda hayvan için de çok kıymetli gıda olan yaprak, baş ve posa ile bir yem bitkisi. Bu ürünün gelişmesi, et ve süt üretiminin artmasına, böylece artan gıda imkanları ile daha yüksek hayat standardının oluşmasına ön ayak oluyor.

Üretilen pancar; taşımacılık, tarım alet ve makinaları başta olmak üzere birçok sanayinin gelişmesine, gübre, ilaç gibi girdilerin kullanımı ile endüstriyel sektöre önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca, şeker pancarı tarımı; ekim yapılan alana eşdeğer bir ormana kıyasla 3 kat daha fazla oksijen yarattığından, tüm canlılar için hayati önem arz eden bir oksijen kaynağı ve kendinden sonra ekilecek ürünlerde verim artışı sağlıyor. Alternatiflerine göre daha fazla istihdam imkânı da yaratıyor.

Şeker fabrikalarının büyük bir kısmının özelleştirilmesi, sektörü olumsuz etkiledi. Süreç Kemal Derviş döneminde başlatıldı ama açılan davalar sonucu özelleştirmeler bir süreliğine durdu. AK Parti döneminde ise tepkilere rağmen fabrikaların büyük bir kısmı özelleştirildi. Özelleştirme önce tarım ve hayvancılığa darbe vurdu.

2001 yılında kabul edilen Şeker Yasası ile pancar üretiminde kota sistemine geçildi. Pancar üretimi ve şeker üretimi kotaya bağlandı. Türkiye’de yıllık ortalama 3 milyon ton civarında şeker üretiliyor. 2020 yılında 23 milyon 25 bin ton şekerpancarı üretilirken 2021’de bu üretim, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre yüzde 20.7 oranında düşerek 18 milyon 250 bin tona geriledi.

Üretiminin önümüzdeki yıllarda girdi maliyetlerinden dolayı daha da azalması bekleniyor. Nişasta bazlı şekerin ise önü daha da açılacak. 

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.