Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

‘Bergen’ filmi aslında neyi anlatıyor?

MAGAZİN

Arabesk müziğin önemli kadın seslerinden Belgin Sarılmışer'in hayatını ele alan filmde, sanatçının Ankara'dan Adana'ya yolculuğu ile yaşadığı aşkın ardından vefatına kadar olan öyküsü beyaz perdeye aktarıldı. Milyonlara ulaşan filmin Başrolleri Farah Zeynep Abdullah ve Erdal Beşikçioğlu, Az Önce Konuştum program sunucusu Candaş Tolga Işık'a konuk oldular.

Az Önce Konuştum program sunucusu Candaş Tolga Işık;

- Bergen filminde fail aslında bu topraklarda binlerce kadın cinayeti failinin Bergen hikayesindeki sureti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Erdal Beşikçioğlu;

- Biz hepimizin kendi içerisinde fark etmeden ataerkil yapı içerisindeki eğitimimizden kaynaklı karşı cinse zaman zaman manipülatif davranışlarımız olmuştur, hepimiz yapmışızdır. Benim arzu ettiğim bu konu içerisinde tatlı bir günah çıkartmak, onu görüp fark edip, fark ettirmeyi amaçlamaktır. Bizden çıkan bir şey olduğu için çokta empatiyi sağladığına inanıyorum.

Farah Zeynep Abdullah;

- Şiddet türlerinin birçok tanımı var. Orada fark ettiğimiz şey, ''aaa bunu ben yaşadım, sen yaşadın, o yaşadı'', oluyor. Farkında olmadan birçok şiddet türüyle karşı karşı kalmışız meğer. Geçen gün bu şiddet konusuyla igili bir arkadaşımla konuşuyorum, ''eee tamam da bunu herkes yapıyor zaten, normal yani'' gibi bir cevapla karşılaştım. Bu şekilde olmamalı. Herkes yapıyor diye doğru değil bu. Mesela, erkek adam çok severse peşinden koşar, her gün çiçek bırakır, değildir. Bir kere çiçek bıraktın hayır cevabını aldıysan gitmelisin. O her güne dönüyorsa ve kadının rızası isteği yoksa bu şiddet türüdür. Yani bu nezaket altında toplumsal olarak algılarda çok farklı bununla ilgili.

Candaş Tolga Işık;

- Oynadığınız rolde neler hissettiniz çünkü oynadığını rol gerçekten çok zor?

Erdal Beşikçioğlu;

- Hissetiğim rol, hayatımda yaptığım bir iş karşısında yiyeceğim küfürden bu kadar hoşnut olacağım aklıma gelmezdi. Küfrediyorlar ama ''ahh be abi neden böyle bir şey yaptın'' bu çok güzel bir şey yani.

Candaş Tolga Işık;

- Filmde insanlar çıktıktan sonra neler hissetsin isterdiğiniz?

Erdal Beşikçioğlu;

- Bi dursun düşünsünler, kendilerine küçük bir dönsünler, değerlendirsinler isterimki bence bolca yapmaya başladılar.

Candaş Tolga Işık;

- Farah, Bergen filmi senin önüne nasıl geldi, nasıl karşılaştın?

Farah Zeynep Abdullah;

- Teklif gelmeden önce arkadaşlarımla konuşuyorduk, Bergen filmi çekilecek, acaba kim oynayacak, sen oynasan nasıl olurdu diye soruyorlardı. Sanki herkes önceden hissetmiş gibiydi benim olacağımı. Yapamayacağımdan çok korktum çünkü o acıtasyon kısmının nasıl yapılacağını bilmiyordum. Sonra senaryo toplantısının ardından bu korku da geçti. Mesela şarkı kısımları nasıl yapılacaktı. Kendine has bir ses vardı ve onu nasıl işleyecektik.

Candaş Tolga Işık;

- Erdal abi film size nasıl geldi ve ilk karşılaştığınızda ne yaptınız?

Erdal Beşikçioğlu;

- Böyle bir rolde oynamak istemiyorsunuz. Hep kaçtığımız, içimize atıp görmezden geldiğimiz taraflarımız çünkü. Hemcinsimizin tarafları. Bu yüzden ben istemedim. En ufak bir empati kurulmasını ben hoş karşılayamazdım, projeyede zarar verirdi. Ama ısrarlar çok olunca ve ekip ruhunu hissettirince kabul ettim. Tabi mutlak itaat ve güvenle olabilecek bir işti. Böyle bir ekiple aksi kaçınılmazdı açıkçası.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.