Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Anadolu'nun hafızası antik kentler: Tarihe Işık tutuyor

KÜLTÜR SANAT

Konya'daki 9 bin yıllık Çatalhöyük, Hititlerin kültür-sanat merkezi Alacahöyük ve Anadolu'daki ilk idari-askeri merkezi Şapinuva'daki kalıntılar ile Kayseri'deki Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde bulunan binlerce yıllık objeler tarihe ışık tutuyor.

Konya'nın Çumra ilçesinde bulunan, Anadolu'da ilk kentleşme modellerinden olan ve UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Çatalhöyük, 9 bin yıl öncesinde insanların yaşayış biçimleri hakkında ipuçları veriyor.

Çatalhöyük kazı projesi ekibinden arkeolog Numan Arslan, AA muhabirine, Çatalhöyük'ün 1958 yılında keşfedildiğini ve ilk kazıların 1961'de başladığını hatırlattı.

Çatalhöyük'ün günümüzden 9 bin yıl önce Neolitik döneme tarihlendirildiğini ifade eden Arslan, "Çatalhöyük, arkeoloji dünyasına ciddi sansasyonel veriler sunmaya başlıyor. Bu tür yerleşimler daha önce Yakın Doğu'dan biliniyordu, sanat, sembolizm, bu kadar karmaşık toplum yapısı gibi ögelerin Orta Anadolu'da olmadığı düşünülüyordu. Buradaki etkileyici duvar resimleri, kabartmalar, figürler ve birbirine bitişik evlerle birlikte yaklaşık nüfus yapısı ortaya çıkarıldıktan sonra dünya arkeolojisinde ciddi bir etki uyandırdı." diye konuştu.

Arslan, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilen Çatalhöyük'ün, insanlık tarihinin gelişiminde önemli bir aşama kaydeden, insanın kültürel hayatındaki önemini tasvir eden bir yer olarak düşünüldüğünü söyledi.

Çatalhöyük'ün insanların avcılık ve toplayıcılıktan ilk kent modeline geçiş aşaması olduğunu ifade eden Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz şimdi metropollerde yaşıyoruz, o kalabalık metropollerin verdiği kent kültürünü takip etmek durumundayız ama Çatalhöyüklüler bunları 9 bin yıl öncesinde ilk kent denemelerini burada yapmış, bir arada yaşamışlar. Tamamen eşitlikçi bir toplum yapısı, herhangi bir kamusal alan, ortak buluşma alanları yok. Bütün yerleşimin ögeleri evlerden oluşuyor. Çatalhöyük'ün 9 bin yıl öncesinden söylediği en önemli şeyler, bize o dönemde birbirine destek şekilde bir arada olmanın önemini gösteriyor. Bir arada olmanın ve ilk kent kültürünü oluşturmanın önemini gösteriyor. Bizim yaşam modellerimizin de temellerini oluşturuyor."

Arslan, Çatalhöyük'te duvar resimlerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Çatalhöyük'te duvar resim sanatı, tasvir sanatı belli başlı yapılara özgü değil, birçok eve yayılmış gözüküyor. Ben de 2012'de evlerin içindeki mezarı kazıyordum. Ölünün yüzüne yakın bir şekilde obsidyen ayna buldum. O dönem için yapım tekniği açısından zor ve önemli bir eser." ifadelerini kullandı.

Anadolu'daki uygarlıkların gücünü gözler önüne seren antik kentler: Hattuşa ve Alacahöyük

Çorum'da Hititlerden günümüze kadar uzanan ve Anadolu'nun "ilki" olma özelliği bulunan birçok eser bulunuyor.

"Anadolu'da kurulan ilk uygarlık" özelliğine sahip Hitit medeniyetine 450 yıl başkentlik yapan Hattuşa, Hititlerin kültür-sanat merkezi olan Alacahöyük ve Anadolu'daki ilk idari-askeri merkezi Şapinuva'dan bugüne uzanan kalıntılar, Çorum sınırları içinde yer alıyor.

Hititlerin kültürel mirasına ev sahipliği yapan Çorum'un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Antik Kenti, UNESCO "Dünya Kültür Mirası" ve "Dünya Belleği" listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye'nin göz bebeği turizm mekanlarından biri olarak göze çarpıyor.

Bugüne kadar açığa çıkarılan 31 tapınak, Büyükkale'deki saray, kentin kuzeydoğusundaki Büyükkaya sırtlarında çok büyük boyuttaki buğday siloları ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı, Hattuşa Antik Kenti'nde görülmeye değer mekanlar arasında bulunuyor.

Etrafı 7 kilometre surla çevrili, 2 kilometrekare yerleşim alanına sahip Hattuşa Antik Kenti, Yazılıkaya Tapınağı ile özellikle yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Hattuşa, ayrıca tarihin bilinen ilk yazılı antlaşması olan, Hititlilerle Mısırlılar arasında imzalanan Kadeş Barış Antlaşması'na ev sahipliği yapan kent olma özelliğiyle de öne çıkıyor.

Bölgede bir asrı aşkın süredir devam eden arkeolojik kazılarda elde edilen tarihi eserlerin bir bölümü Boğazkale Müzesi'nde sergileniyor.

1912 yılındaki kazı çalışmalarında bulunan ve milattan önce 1300'lü yıllara tarihlenen kraliyet ailesine ait Hitit Sfenksi (bir tür heykel), müzede sergilenen en önemli eser olarak gösteriliyor.

Restore edilmek üzere 1917 yılında götürüldüğü Almanya'dan Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle 94 yıl aradan sonra 2011 yılında ait olduğu topraklara getirilen kireçtaşından yapılan 258 santimetre boyunda, 175 santimetre eninde ve yaklaşık 1700 kilogram ağırlığındaki sfenks, Boğazkale Müzesi girişinde ziyaretçilerini selamlıyor.

Boğazkale'nin 36 kilometre kuzeyinde yer alan, dönemin metropol kentleri arasında gösterilen, Anadolu'nun ilk barajlarından birine sahip olan Alacahöyük Antik Kenti ise çok sayıda kral mezarı ve iki metre yüksekliğindeki iki aslan sfenksinden oluşan girişiyle ziyaretçilerini etkiliyor.

Alacahöyük ve Boğazkale'deki arkeolojik kazılarda elde edilen tarihi eserlerin önemli bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2010 yılında "Avrupa Yılın Müzesi"ne aday gösterilen Çorum Müzesi'nde sergileniyor.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.