Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Uzmanlar uyardı: Hemen inşaat projelerine girişmek doğru değil

GÜNDEM

Deprem bölgesinde binalara verilen hasar raporları ve ardından ilan edilen inşaat projelerindeki acele endişeye neden oluyor. Uzmanlar enkaz kaldırma ve adan hasar tespitinde temkinli olunması ve inşaat projelerinin acele edilmemesi konusunda uyarıyor.

 6 Şubat’ta 7,7 ve 7,6’lık depremlerin ardından 20 Şubat’ta Hatay’da 6,4 bir deprem daha meydana geldi. Bu depremler 43 binden fazla insanın hayatına mal olurken, geride yüz binden fazla yaralı bıraktı. Depremin ardında bıraktığı yıkım, yalnızca can kaybı ve yaralılarla sınırlı değil, insanların başlarını soktukları evleri yıkıldı, ya da oturulamaz hale geldi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 1 milyon 250 bin binanın incelendiğini 164 bin 321 binanın yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı olduğunu açıkladı. Bina hasar tespitinin bu kadar hızlı biçimde yapılması, ardından 270 bin konutluk inşaat projelerinin başlayacağının duyurulması "bu kadar hızlı tespit mümkün mü? ve sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlar bu konuda farklı düşünse de ortak kanaat hasar tespiti ve enkaz kaldırmada daha dikkatli olunması yönünde.

'ÖN HASAR ÇALIŞMALARI HIZLA YAPILMAK DURUMUNDA'

Artı Gerçek'ten Mühdan SAĞLAM'a konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Özer Akkuş, deprem bölgesinde yapılan hızlı hasar tespitinin ön tespit olduğunu hatırlatarak “deprem bölgesindeki ön hasar çalışmalarının hızla yapılmasının vatandaşların mağdur edilmemesi için bu süreç izlendi” yorumunda bulundu. Akkuş, bu süreçte izlenen yolu şöyle aktardı:

“Ön hasar tespiti, hızlıca göz kontrolü, çekiç gibi malzemeyle hızlıca denetim yapılır. Burada duvarlardaki çatlaklardan ziyade kolon ve kirişlerdeki sıvalar kaldırılıyor ve kirşte ve kolondaki çatlaklara bakılır. Onlarda bulunan çatlaklara göre binanın hasar tespiti yapılır, ön hasar çalışmaları buna göre yapılır.”

'ORTA HASARLI BİNALARIN HASAR TESPİTİ YENİDEN YAPILMALI'

Binaların aldığı hasarlara göre sınıflandırılması, alınacak kararı ve sonuçları etkiliyor. Akkuş, yapılan sınıflandırmayı şöyle özetledi:

“Ağır hasar denilen bina, artık taşıyıcı sistemi binayı taşımayacak durumda olması demek. Orta hasarlı binaların hasar tespitinin yeniden yapılmasında fayda var. Burada binanın yıkılması mı yoksa taşıyıcı sisteminin güçlendirilmesi gerekir bu noktada en sağlam ve ekonomik olan yöntemi seçerek bakmak gerekiyor.” Uyarısında bulundu.

'270 BİN KONUT YETERLİ DEĞİL'

"İnşaat çalışmaları neden bu kadar hızlı başladı sorusunu Akkuş, mağduriyeti gidermeye işaret ederek yanıtladı:

“İnşaat çalışmalarına hızla başlanması, depremzedelerin bir an önce kalıcı konutlara yerleştirilmesiyle alakalı. 99 depremi sonrasında önce insanlar çadır ya da konteynıra veya geçici tek katlı evlere yerleştirilmişti. Şimdiyse anladığımız kadarıyla geçici konut yerine kalıcı konuklara geçilmesi planlanıyor. Ancak ilan edilen 270 bin konut eğer ilk etap için değilse, yeterli değil bunu belirtmem gerekiyor.”

'İÇİŞLERİ'NDEN BİZE ULAŞAN RESMİ YAZI YOK'

TMMOB ve uzman kuruluşların deprem sonrası sürecin dışında tutulduğu eleştirileri de sık sık gündeme geliyor. TMMOB’a bağlı odalar deprem enkazını kaldırma ve sonrasındaki inşa sürecinde hükümete teknik destek olabileceklerini söylemişti. Akkuşbu konu ile ilgili İçişleri Bakanlığı’nın mülki amirlere bölgede bulunan sivil toplum kuruluşları ve teknik odalardan destek almalarını istediğine dönük bir bilgi edindik, ancak elimize bir resmi yazı ulaşmadı.” dedi.

'BU KADAR ACELE İNŞAAT PROJESİNE GEÇMEK DOĞRU DEĞİL'

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Akkuş, inşaat projelerinin hayata geçirilmesindeki acelenin arkasında depremzedelerin mağduriyetini hızla giderme çabası olabileceğini ifade etse de bunun doğru olmadığını belirten uzmanlardan da var. Bunlar da biri de TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Engin Çörüşlü. Oda Başkanı Çörüşlü, Artı Gerçek’e “Enkaz çalışmalarının bu kadar hızlı ve plansız biçimde kaldırılmasını doğru bulmadıklarını, inşaat yapılacak alanların seçiminde aceleci davranmanın bazı hayati kriterlerin yok sayılmasına neden olduğunu ifade etti.

Çörüşlü, "elimize ulaşan görüntülerde enkaz kaldırma çalışmalarında asbest başta olmak üzere gerekli önlemlerin gözetilerek döküm alanının seçilmediğini görüyoruz. Hemen inşaat projelerine girişmek doğru değil, kanalizasyon, tesisat sistemi, toprak yapısı, fay hattına mesafe gibi uygunluk kriterleri uyarınca uzmanlardan görüş alınarak alanlar seçilmeli değerlendirmesinde bulundu.” değerlendirmesinde bulundu. 

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.