Programın seminer bölümünde konuşan Müze Müdürü Müjdat Gizligöl, müzelerin bir kentin kültürel hafızasını koruma, şehir kimliğini görünür kılma ve yeni kuşaklara aktarma noktasındaki kritik rolüne dikkat çekti. Gizligöl, Diyarbakır’ın çok katmanlı tarihsel yapısını örnekler üzerinden anlatarak, müzelerin sadece eser sergileyen yapılar değil; aynı zamanda toplumsal hafızayı canlı tutan eğitim mekânları olduğunu vurguladı.
Sunum sırasında kentin farklı dönemlerine ait ilgi çekici anekdotlar paylaşıldı; arkeolojik buluntuların Diyarbakır’ın tarihi derinliğini nasıl yansıttığı üzerine değerlendirmeler yapıldı.
Arkeoloji Salonu ve Özel Koleksiyonlara Yoğun İlgi
Etkinliğin ikinci bölümünde katılımcılar, Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nde Müze Müdürü eşliğinde kapsamlı bir gezi gerçekleştirdi. Körtiktepe ve Çayönü kazılarından elde edilen buluntular, öğretmenlerin en çok ilgi gösterdiği eserler arasında yer aldı. Anadolu’nun en erken yerleşim geleneklerine dair izler taşıyan bu buluntular, insanlık tarihinin önemli kırılma noktalarını yansıtan arkeolojik veriler olarak dikkat çekti.
Müze bahçesinde yer alan Roma Yolu, Kibele ve Nike heykelleri üzerine yapılan açıklamalar, katılımcılara Diyarbakır’ın antik dönemlerle olan bağlantılarını bütüncül bir perspektifle görme imkânı sundu.
Geçici Sergiden Özel Bir Ziyaret: Mezar Taşları Sergisi
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından açılan Mezar Taşları Sergisi de program kapsamında ziyaret edildi. Sergide, bölgenin kültürel çeşitliliğini ve tarihsel zenginliğini yansıtan farklı dönemlere ait mezar taşları ile sembolik motifler incelendi.
Sembol Yüzük Takdimi
Etkinliğin sonunda Akademi Koordinatörleri Nevzat Can ve Ferman Salmış, programa katkılarından dolayı Müze Müdürü Müjdat Gizligöl’e teşekkür ederek, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü adına kenti sembolize eden özel tasarım bir yüzük takdim etti. Bu anlamlı hediye, Diyarbakır’ın köklü kültürel mirasına verilen değerin zarif bir ifadesi olarak büyük takdir topladı.