Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Mühendis odalarında yoğun telefon trafiği: 'Evim sağlam mı?'

BÖLGE HABERLER

10 ilde büyük yıkıma sebep olan Maraş depreminin ardından Türkiye'de birçok insan evlerinin sağlamlığını test etmek istiyor. Mühendis odalarını arayan insanlar sağlamlık testinin nasıl yapılacağını soruyor.

Maraş'ta Pazarcık merkezli 7.7 VE Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki deprem 10 ilde yıkıma sebep oldu. Binlerce bina yıkıldı, yüz binlerce bina hasar gördü. 30 binden fazla insanın öldüğü depremden sonra Türkiye'nin birçok yerinde insanlar oturduğu binanın sağlamlığını test etmek istiyor.

Antalya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Soner Akdoğan, önceki depremlerde olduğu gibi, bu deprem sonrasında da herkesin oturduğu binanın sağlamlığını merak ettiğini ve depreme dayanıklılık testi gibi konularda bilgi almak için çok yoğun telefon aldıklarını açıkladı.

'RİSKLİ YAPI STOĞUMUZU BİLMİYORUZ'

Akdoğan, Türkiye'de riskli yapı stokunu bilmediklerini ve 2000 öncesi yapılarla ilgili bazı ezberlerin net verilere dayanmadığını söyledi. Akdoğan, “Bir depremde ne kadar göçme yaşanacak ve ne kadar vatandaşımız enkaz altında kalabilir, yapı stokunu bilmemiz lazım. AFAD'ın 2019'da oluşturduğu İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) için tüm belediyelere ödev verildi. İzmir, Eskişehir, İstanbul ve Antalya buna başladı. Ama diğer belediyelerde herhangi bir çalışma duymadım. İRAP esasında üniversiteler, yerel belediyeler, STK'lar, meslek odaları tüm kurumlara görev biçiyor ama organizasyonunu büyükşehir belediyesi yapıyor. Ağustostan bu yana bir kez çalıştaya davet edildik, daha derli toplu, tüm aktörler toplanıp birlikte hareket ederek yol haritası çizilmeliydi. Antalya'da bunun duyurusu yapıldı ama yol haritasının çok sağlıklı ilerlediğini söyleyemem" diye konuştu.

'İKİ AY SONRA HER ŞEY UNUTULUR'

2000'den önceki veya sonraki yapılar için net olarak riskli veya risksiz denilemeyeceğine dikkati çeken Soner Akdoğan, yapıların risk durumunun tespiti için yapı envanterinin çıkarılması gerektiğini söyledi. Eğer bu yapılmıyorsa da vatandaşların oturdukları konutların risk durumunu kendilerinin öğrenmesi gerektiğini kaydeden Akdoğan, “Her depremden sonra İMO'ların telefonları susmaz. 'Bizim binamız riskli mi, değil mi' sürekli telefonlar alırız. Bu hizmeti veren mühendislik firmalarının telefonları da susmaz ama iki ay sonra her şey unutulur" ifadelerini kullandı.

'DUVARA ÇİVİ ÇAKTIM GİRMİYOR' GÜVENİ

Vatandaşta, 'Ya binamız çok sağlam, duvara çivi çaktım girmiyor', 'Ben burayı yapılırken gördüm, müteahhit öyle bir demir attı ki, buranın müteahhidi şöyle sağlamcıydı' gibi bilinçsizlikten kaynaklı inanılmaz bir güven olduğunu kaydeden Akdoğan, şöyle devam etti:

“Kendim işin içindeyim ve bende bu güven yok. Ama vatandaş duvara çerçeve asarken, belki bir kolona denk geliyor, 'Biz bunun sıvasına çiviyi çakamadık' diye yapının sağlam olduğunu duvara çaktığı çividen anlıyor. Yaşanan can kayıpları, manevi ve maddi yıkımın karşılığı yok. Çok cüzi rakamlara yapılabilecek işlemleri sadece duvara çivi çakma metoduyla binalarının sağlam olduğunu anlayan vatandaşlarımızın bilinçlenmesi lazım. Özellikle 2000 önceki yapılardaki vatandaşlarımızın daha duyarlı, bilinçli olması gerekiyor."

TEST İÇİN İKİ YÖNTEM VAR

Yapıların deprem risk durumları, performans analizlerini inşaat mühendislerinin yaptığını belirten Akdoğan, bu noktada vatandaşın izleyebileceği iki yolu şöyle açıkladı:

"Birincisi 6306 sayılı ‘Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi’ hakkında kanun kapsamında bu işi yapan firmalar var ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yetkilendirdiği ve internet sitesinde görülebilir. Bu resmi bir işlem, gittiniz 6306 sayılı yasa kapsamında başvurunuzu yaptınız, binanız riskli ise 2 ay içinde binanın boşaltılması, yıkılması ve kendi imkanlarınız veya bir müteahhitle anlaşıp binayı tekrar yapmanız gerekiyor. Bu süreç yapınız riskliyse dönüşü olmayan ama hızlı aksiyon alınan bir süreç.

İkinci yöntem, vatandaş gayriresmi, kendi binasının durumunu öğrenmek için bir tespit yaptırabilir. Hem Bakanlık hem İMO'dan bu firmaları öğrenebilir ve binalarının durumunu tespit ettirebilirler. Kendileri daha esnek bir yol haritası çizebilir. Burada güçlendirme de değerlendirilebilir. Her yapının yıkılacağı düşünülemez. Çok çeşitli güçlendirme metotları var ve bunlarda eskisi kadar çok pahalı değil. Bu işin tespitini yapmakta insanların gözünü korkutacak, çok afaki rakamlar değil. Karşısında kaybedebileceğimiz can, maddi ve manevi kayıpların bir karşılığı yok. O yüzden bu iki yöntemden birini tercih ederek tespitlerini yaptırmaları gerektiğini düşünüyoruz. Depreme dayanıklılık testi ücretleri de binanın yüksekliği ve özelliğine göre 20 bin TL'den başlayıp 100 bin TL'ye kadar çıkabiliyor." (DHA)

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.